Eurelectric: Daha yüksek yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde Avrupa’da emisyonlar tarihi düşük seviyede

Eurelectric’in, 2024 yılına ilişkin verilerine göre, yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artış, emisyonları tarihi bir seviyeye düşürürken Avrupa Birliği’nin (AB) şimdiye kadarki en temiz enerji üretim karışımını elde etmesini sağladı. Verilere göre, 1990 seviyelerine kıyasla emisyonlar yüzde 59 oranında azaldı.

2024’te Avrupa’daki günlük toptan elektrik fiyatlarının ortalaması, 2023’e göre yüzde 16 düşerek MWh başına 82 avroya geriledi. Ancak bu düşüş, düşük sanayi tüketimi nedeniyle elektrik talebindeki artışla desteklenemedi. Eurelectric Politika Direktörü Cillian O’Donoghue’ya göre, endüstrinin elektriklendirilmesi ve karbonsuz rekabetçi bir ekonomiye ulaşılması için daha fazla teşvik gerekiyor.

AB’nin enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payı yüzde 48’e yükselirken, fosil yakıtların payı yüzde 28’e düştü. Nükleer enerji ise yüzde 24 ile güçlü bir yerini korudu. Rüzgâr enerjisi, doğal gaza üstünlüğünü devam ettirirken hidroelektrik ve güneş enerjisinden elde edilen elektrik, bir önceki yıla göre 40 TWh’den fazla artış gösterdi. Bu artış, Belçika’nın yıllık enerji talebinin yarısına eşdeğer bir büyüklüğü ifade ediyor.

O’Donoghue, elektrifikasyonun AB’nin karbonsuzlaşma hedefleri için en etkili çözüm olmaya devam ettiğini vurgularken, güç talebinin halen istenilen seviyeye ulaşmadığını belirtti. 2024’te elektrik talebi kriz öncesi seviyelerin altında kalarak yalnızca yüzde 2’lik bir artış gösterdi. Almanya gibi sanayi devi ülkelerde, enerji verimliliği çalışmalarına rağmen sanayi üretimindeki yavaşlama elektrik tüketimini önemli ölçüde etkiledi. Almanya’da sanayi sektörünün enerji tüketimi 2023’te yüzde 13 azalırken, 2024’te daha da düşmesi bekleniyor.

Eurelectric’in verileri, yenilenebilir enerji yatırımlarının doğru bir adım olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, enerji sisteminin esnekliğini artırmanın ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmanın gerekliliğini gözler önüne seriyor. 2024 yılı, Avrupa’nın enerji dönüşümü yolunda bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçerken, bu dönüşümün devamı için sanayi, yenilenebilir enerji ve elektrifikasyonun daha güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiği ifade ediliyor.