Tekstil sektörü çöküşün eşiğinde: Devletin acil müdahalesi şart

Döviz kurundaki durgunluğun ihracatı baltaladığını belirten Ayhan, “Çin, Mısır ve Bangladeş gibi devlet destekli üreticilerle rekabet edemez hale geldik. Türki Cumhuriyetler bile yerel tekstil sektörlerini güçlendirerek pazarda ağırlık koyuyor. Yüksek girdi maliyetleri, sabit kur, sigorta primleri ve enerji faturaları altında eziliyoruz” diye konuştu.

Kalifiye eleman eksikliği 

Sektörün bir diğer kangren haline gelen sorununun nitelikli işgücü eksikliği olduğunu vurgulayan Ayhan, “Eskiden çıraklık sistemiyle yetişen ustalar, şimdi lise mezunlarının ‘çırak olmama’ direnciyle karşılaşıyor. Meslek liseleri ve teknik eğitim desteklenmezse, önümüzdeki yıllarda üretim yapacak usta bile bulamayacağız” ifadelerini kullandı.

‘İstanbul’daki firmalar teşviksizlikten kırılıyor’

Doğu ve Güneydoğu’daki bölgesel teşvikleri olumlu bulduğunu ancak İstanbul gibi metropollerdeki üreticilerin yüksek maliyetlerle boğuştuğuna dikkat çeken Ayhan, “8.500 lira sigorta primi, kira ve enerji giderleriyle mücadele eden firma, kâr değil, ayakta kalma derdinde. Devlet, teşvikleri ülke geneline yaymazsa İstanbul’daki üretim çökecek” dedi.

‘Tekstil çökerse zincirin halkaları dağılır’

Tekstilin sadece kumaş üretmek olmadığını, arkasında iplikçiden nakliyecisine, mağazacıdan AVM’lere kadar geniş bir ekosistem olduğunu hatırlatan Ayhan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Buradan yetkililere sesleniyorum: Sektöre el uzatılmazsa yılların emeği, yüz binlerce ailenin ekmeği heba olacak. Türkiye, tekstildeki avantajını kaybetmemeli.”

(Kaynak: Yaşam gazetesi)

 

Başa dön tuşu