Hazır giyimde açık büyüyor: 2 milyar dolar kayıp

Türkiye ekonomisinde istihdamın sektörel dağılımı değişiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK ücretli çalışan verilerine göre, 2024 Mayıs – 2025 Mayıs döneminde toplam istihdam yüzde 1,2 artarken, sanayi sektöründe 157 bin kişilik istihdam (yüzde 3,1) kaybı yaşandı. Aynı dönemde hizmet sektöründe 258 bin (yüzde 2,9), inşaatta ise 83 bin kişilik (yüzde 4,6) artış kaydedildi. Sanayi sektörünün toplam istihdamdaki payı azalırken, hizmet sektörünün payı artıyor.
Türkiye Cumuhiryet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Merkezin Güncesi” blog sayfasında yer alan analiz, işgücü piyasasındaki hareketliliğe de ışık tutuyor.
Hizmet sektörüne geçiş eğilimi güçleniyor
2024 Mayıs’ta işten ayrılan yaklaşık 835 bin kişinin yüzde 67’si bir yıl içinde yeniden istihdam edildi. Bu oran, önceki yılların üzerine çıkarken, imalat sanayisinde işini kaybeden 172 bin kişiden yüzde 68’inin (117 bin) bir yıl içinde başka bir işe geçtiği görülüyor. Bu kişilerden 47 bini, 2025 Mayıs verilerine göre yeniden kendi sektöründe çalışmaya başlamış. Sektör değiştiren 70 bin kişinin yüzde 49’u (34 bin kişi) hizmetler sektörüne ve yüzde 34’ü (23 bin kişi) imalat sanayiinin farklı alt sektörlerine yönelirken, yüzde 15’i ise (10 bin kişi) inşaat sektörüne geçmiş.
Tekstilde 5 yılın en düşük seviyesi
Ancak imalat sanayi içindeki en büyük alt başlıklardan biri olan tekstil ve hazır giyimde tablo daha karamsar. Son bir yılda tekstilde 103 bin, hazır giyimde ise 30 bini aşkın kişi işini kaybetti. 2025 Haziran itibarıyla sektörün toplam istihdamı 1 milyonun altına gerilediği tahmin ediliyor. Nisan 2023’e göre tekstil sektöründeki istihdam yüzde 20 düşüşle 503 binden 400 bine indi. Bu, son 5 yılın en düşük seviyesine işaret ediyor.
İlk çeyrekte 2 binin üzerinde firmanın kapanmasıyla birlikte yalnızca üç ayda 35 binin üzerinde kişi sektörden çıktı. Yüksek maliyetler, daralan ihracat pazarı, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin etkisi ve küresel rekabet, firmaları istihdamı azaltmaya yöneltti.
Konkordatoda rekor artış
İş gücü kaybını büyüten bir diğer unsur da konkordatolar. Temmuz ayında 358 dosya için geçici mühlet kararı verilmişti. Bu rakam, 2018’den bu yana en yüksek aylık konkordato sayısı oldu. Yıl başından bu yana verilen iflas kararı sayısı 126’ya ulaştı. Konkordato başvurularında tekstil ve hazır giyim öne çıkıyor. Sektörde yılın ilk 7 ayında 161 konkordato dosyası açıldı. Bu sayıya iplik, halı, deri ve ayakkabı üreticileri de dahil. Tekstili 73 dosyayla inşaat, ardından da metal işleme, mobilya ve plastik izliyor.
Dış ticarette makas açılıyor

2022 yılında 30,8 milyar dolar üretim büyüklüğüne ulaşan hazır giyim sektörü, yüzde 22 kapasite kaybı ile 2025 yılı sonunda 24 milyar dolar büyüklüğe gerileyecek ve yaklaşık 6,8 milyar dolarlık atıl bir kapasiteye ulaşacak. 2022 yılında 735 bin kişi olan istihdam da 2025 sonunda 527 bin kişiye gerileyecek ve yüzde 28 daralmayla 208 bin kişilik kayıp yaşamış olacak. TGSD verilerine göre, sadece 2025’in ilk altı ayında 300 firma konkordato ilan etti, ilk üç ayda ise 2 bin 300 sektör firması faaliyetini durdurdu. Hazır giyimde 2025’in ilk yedi ayında ihracat yüzde 6,2 düşerek 9,7 milyar dolara gerilerken, ithalat yüzde 29 arttı. Bu ivmeyle yıl sonunda yaklaşık 2 milyar dolarlık üretim kaybı ve 100 bin kişilik yeni bir istihdam kaybı bekleniyor.
‘İthalatçıyı ihya eden bir politika’
Merkez Bankası politikalarının enflasyona ve sektörün üretim kaslarının kaybolmasına neden olduğunu söyleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, “Sadece döviz kurunu baskılayarak enflasyonu düşürmeyi hedefleyen bu süreç, enflasyonun istenilen hızda düşürülememesi nedeniyle ihracatçıyı giderek çıkmaza sürüklerken ithalatçıyı ve carry trade yapanları ise ihya eden bir politika seti haline geldi” diyor.
Narbay, maliyetlerdeki dramatik artışlara da dikkat çekerek, “2022-2024 döneminde iş gücü maliyeti yüzde 249, finansman maliyeti yüzde 258 arttı; döviz kuru ise sadece yüzde 101 yükseldi. İhracatçımız artık rakiplerine göre yüzde 60’a varan oranda daha pahalı” açıklamasını yapıyor.
‘Devlet desteği artık bir tercih değil, zorunluluk’
TGSD’nin acil çözüm çağrısı yaptığı konuların başında ise döviz kuru ve finansman geliyor. Narbay’a göre, ihracatçılara, yaptıkları net ihracatın yüzde 10’u kadar döviz dönüşüm desteği sağlanmalı, Eximbank teminat oranları düşürülmeli ve Kredi Garanti Fonu (KGF) acilen devreye alınarak teminatlar tamamlanmalı, iş gücü maliyetlerini azaltacak bölgesel ücret destekleri uygulanmalı. Ayrıca Eximbank kredilerinin ihracatın yüzde 16’sına ulaşması, vadelerin uzatılması ve kredi limitlerinin artırılması gerektiğini söyleyen Narbay, “Faiz artık enflasyonun sebebi haline geldi. Bu gidişle daha fazla firma kapanır, istihdam kaybı hızlanır” uyarısında bulundu.
(Alıntı: Forbes dergisi)