Hakan Güldağ ve Ali Ağaoğlu değerlendirdi: Türkiye’nin uzun vadeli riski de artıyor

Şans Sohbetleri’nde bu hafta, siyasetteki gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkileri ele alındı, konjonktürel gelişmelerin ötesinde yükselen risklere dikkat çekildi.
Güldağ: Siyasi gelişmeler piyasaları olumsuz yönde etkiliyor…
Ağaoğlu: Bu hafta da sürer. İstanbul’dan sonra Ankara ile ilgili de karar beklentisi var. Daha sonra da 15 Eylül’de CHP Kurultay davası ile ilgili karar bekleniyor.
Güldağ: CHP’nin kayyuma itirazı reddedilince piyasada satış baskısı arttı. “19 Mart kadar olmaz” denilse de, piyasanın siyasi şoklara duyarlı olduğu anlaşılıyor. Bu da belirsizliği artırıyor.
Ağaoğlu: Konjonktürel gelişmelerin dışında, ciddi bir politik risk ortaya çıkmaya başladı. Bizim bildiğimiz Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları bağlayıcıdır. Mazbatayı verdi mi artık o kişi yetkiyi almış demektir. Şimdi bu bir mahkeme kararı ile seçimler iptal edilebiliyor. Bu, Türkiye’de çok partili sistemi temelinden sarsabilecek bir gelişme. Yarın bir seçime gidildiğinde ilan edilen sonucun bir mahkeme tarafından iptal edilip edilmeyeceğini nereden nasıl bileceğiz?
Güldağ: Piyasaları sürekli baskı altında tutacak bir belirsizliğe yol açıyor. Sadece borsa değil, tahvil piyasası da olumsuz etkilendi. Türkiye’nin risk primi de arttı.
Ağaoğlu: Bu hareketten önce 31’e düşmüş olan 10 yıllık tahvilin getirisi 32,90’a yükseldi. 200 baz puanlık bir artış oldu. 2 yıllık tahvilde de benzer bir hareket var. 42’nin üzerine çıktı. Orada da yaklaşık 200 baz puanlık bir artış oldu. Piyasa, kurda bu tepkiyi her an gösteremiyor ama borsa ve tahvil tarafında satış olarak gösteriyor. O nedenle, Türkiye’nin uzun vadeli riskinin artacağını düşünen tarafa geçtim. Çünkü bu ortamın Türkiye’nin demokrasisiyle, seçim gelenekleriyle ilgili çok önemli problemler çıkaracağı açık. Kurdur, faizdir kısa vadeli konuların çok ötesinde, hem içeride hem dışarıda Demokles’in Kılıcı gibi sürekli başımızın üzerinde sallanacak bu konu.
Güldağ: Reel sektör tam ‘en kötüsü geride kaldı’ diye düşünürken, bir siyasi şok, moralleri bozuyor. Konya’daydım, herkes birbirine ‘bunlara ne gerek var’ diye soruyor. Siyasetten kaynaklanan riskler ekonomi ve piyasa üzerinde baskı kurmaya devam edecek. Testere dişi gibi inişli çıkışlı bir piyasa izleriz.
Ağaoğlu: Artık bu risklerle yaşadığımızı kabul etmemiz ve ona göre pozisyon almamız gerekir. Merkez Bankası’nın faiz indirimleri devam edecektir ancak 300 baz puanlık indirim hata olur. Merkez Bankası, ilk gün 4-6 milyar, toplamda yaklaşık 10 milyar dolara ulaştığı hesap edilen döviz satışıyla kuru korudu. Piyasa tepkisini ancak borsada gösterdi. Borsada beklentilerimi pozitif yönde şekillendiremiyorum. Riskler piyasayı yoracak.
Altında düzeltme seviyelerine gelindi
Güldağ: Fed’i sadece Trump değil piyasalar da topa tutuyor. Amerikan hisse senetlerinde satış vardı. Altın fiyatları ise yönünü yukarı çevirdi…
Ağaoğlu: Fed faiz indirecek diye altın ve gümüş bir miktar yükseldi. Hatırlarsan altında bir düzeltme gelir demiştim. O düzeltme çok sınırlı kaldı. Ondan sonra altında 3550 dolar, gümüşte de 41 dolar hedefim vardı ve oralara geldik. Gerçi bu konuda senden hiç bir takdir görmüyorum ama…
Güldağ: Enflasyon tahmininde senin ceviz-ıspanak endeksinin çalıştığını, ağustosta 2,5 demiştin, mevsimsel etkiden arındırılmış enflasyonun 2,47 çıktığını söylüyorum ya… Yeni beklentin nedir altın ve gümüşte?
Ağaoğlu: Gümüşte bir sonrakinde 43,5 bandı var. Bence bu sene içinde geleceğiz. Altında ise daha fazla yükselme ihtimali azalmış görünüyor. Daha doğrusu bu seviyeler bir düzeltme seviyeleri. Bir kar realizasyonu gelebilir. Bir ihtimal de 3675 gibi bir seviye var altında. Sonrası yine 4000 dolar ve gümüşte 43,5 hatta 47,5 tahminim var. Ama bu yıl değil, gelecek yılın teması olur. Seneye bırakırlar.
Güldağ: Kim bırakıyor?
Ağaoğlu: Piyasada pozisyon alanlar. Yurt dışındaki vadeli kontratlar üzerinden baktığında alınan pozisyonlar var. Yeni yıla bırakırlar düşüncesinin arka planında büyük bir problem var: Amerika’daki tahvil piyasasına olan güven bir dönem gelecek, sarsılacak. Önümüzdeki yılın temalarından biri bu olacak. Özellikle Trump’ın diğer ülkeleri Amerika’nın uzun vadeli bonolarını almaya zorlaması süreci tetikleyecek. O dönemde altında başka bir yükseliş göreceğiz. Kriptolarda da başka bir yükseliş göreceğiz. Ama bu senenin işi değil. Fed, bir-iki faiz indirimiyle bu işi yönetecektir bu yıl.
Kaynak: Ekonomim