Polonya, ekonomik başarısıyla Almanya’yı tahtından edebilir!

Deutsche Welle (DW) haberine göre, Avrupa Birliği’nin ekonomik durgunlukla boğuştuğun son dönemde doğu sınırında Polonya ekonomik başarısıyla dikkat çekiyor.

2024’te yüzde 3’e yakın GSYH büyümesi kaydeden Polonya, yüzde 1 olan AB ortalamasının çok üzerine çıktı. Avrupa’nın lokomotif ekonomisi Almanya aynı dönemde eksi yüzde 0,2 ile GSYH ile küçülürken, önde gelen ekonomilerden Fransa da yüzde 1,2 oranında büyümüştü.

2025 için de tabloda olumlu bir görünüm izleniyor. 2025 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 0,8 büyüme ile AB’nin en iyi beş ekonomisi arasına giren Polonya’nın bu yılı yüzde 3,3’lük büyüme ile kapatması bekleniyor.

2004 yılında AB’ye katılan ülkenin ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4 olurken, bu durum onu Avrupa’nın en istikrarlı yükselen ekonomilerinden biri hâline getiriyor.

Fark yaratıyor

Erste Group Analisti Katarzyna Rzentarzewska, Polonya’nın son 20 yılda “gerçek GSYH’sini ikiye katladığını” ve bunun “olağanüstü bir başarı” olduğunu belirtiyor.

Peterson Institute Ekonomisti Jacob Funk Kirkegaard, Polonya’nın başarısının, diğer Doğu Avrupa ülkelerine göre “ölçeği sayesinde fark yarattığını” söylüyor.

37 milyonluk nüfusu ile Polonya, AB’nin beşinci en kalabalık ülkesi ve dünyanın ilk 20 ekonomisi arasına girdi.

Büyümede neler etkili oldu?

Polonya, GSYH’sinin yüzde 4,5’ini savunmaya ayırarak NATO’nun en yüksek oranına ulaştı. Ancak büyümenin temel motoru dış ticaret değil, yerel tüketim.

Düşük işsizlik, reel ücret artışı ve güçlü iç talep, Polonya’yı küresel şoklara karşı daha dayanıklı kılıyor.

Örnek ülke

AB, NATO, Schengen ve OECD üyelikleriyle Polonya, entegrasyonu başarıyla tamamladı.

2004’ten bu yana AB fonlarından milyarlarca Euro destek alan Polonya, altyapısını yenileyip, yolsuzluğu azaltarak yatırım dostu bir ortam oluşturdu.

“Polonya, AB entegrasyonunun başarı hikayesidir” diyen Kirkegaard. “Eğitimli iş gücü, sağlam kurumlar ve altyapı yatırımlarıyla örnek bir model oluşturdular” değerlendirmesini yapıyor.

Siyasi riskler ise hala geçerli!

Ülkenin iç siyasetindeki bölünmeler, uzun vadeli istikrarı tehdit etmeye devam ediyor. Başbakan Donald Tusk’un AB yanlısı hükümeti, 2023’te Brüksel’den 137 milyar Euroluk fonu yeniden açtırmayı başardı. Buna karşın, 2025’te seçilen AB karşıtı Cumhurbaşkanı Karol Nawrocki’nin yargı reformları Brüksel’le yeni bir gerilim yaratabilecek olarak görülüyor.

Maliye Bakanı Andrzej Domanski, 2026’da bütçe açığının GSYH’nin yüzde 6,5’i olacağını açıkladı. Bu durum mali disiplin ihtiyacını artırıyor.

ING Ekonomisti Rafal Benecki, “Büyüme güçlü olduğu sürece yatırımcılar endişeli değil ama güven için ikna edici bir mali plan şart” uyarısında bulundu.

Avrupa’nın yeni Almanya’sı mı?

Artan refah harcamaları ve üretkenlik, Polonya ekonomisini canlı tutarken, analistler, Polonya’nın ekonomik dinamizmiyle “Almanya’nın yerini alabilecek yeni motor ülke” olabileceğini söylüyor.

Kirkegaard, “Eğer Almanya reform yapamazsa ve Polonya bu performansı sürdürürse, Avrupa’nın yeni ‘sanayi kalbi’ Polonya olabilir” diyor.

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu