“Avrupa’ya her gün parsiyel çıkışı yaptığımız için daha ucuza taşıyoruz”
Son zamanlarda Denizli’de büyük montanlı araç alımlarına imza atan DNT Logistics ile Logistech Fuarı’nda rastlaştık. DNT Uluslararası Taşımacılık ve Nakliye kurucusu Önder Manisalı, bize ilk olarak firmasının kuruluş öyküsünü anlattı.
Nakliyeciliğin baba mesleği olduğunu vurgulayan Manisalı, “1964 doğumluyum. Liseden sonra anarşik olaylar nedeniyle babam üniversiteye sıcak bakmadı; ben de böylece baba mesleği olan nakliyecilik ile 16 yaşında tanışmış oldum. 3-3.5 yıl ehliyetsiz; ehliyet aldıktan sonra küçük bir Iveco ile yollara çıktım. Babam rahmetli olduktan sonra 2022’de Demko’yu, ardından 2004 yılında DNT’yi kurduk. 2015 yılında ortağımdan ayrılarak tek başıma yola devam etme kararı aldım. O günden bu yana iki oğlum ve damadımla firmamızı her yıl daha da büyüterek ilerliyoruz” açıklamasını yaptı.
“1 koli de, 1.000 koli de bizden aynı hizmeti alır”
Önder Manisalı, sözlerine şöyle devam etti: “Denizli çıkışlı, 18 Avrupa ülkesine hizmet veriyoruz. Biz, diğer firmaların yaptığı gibi Denizli’den aldığımız yükü İzmir veya İstanbul depoya, ardından Almanya’daki depoya iletip oradan son noktaya göndermiyoruz. Bu durumda yükünüz 3 ya da 4 kez elleçlenmek durumundadır. Her elleçleme de, ufak da olsa hasar ya da kayıplar getirebilir. Biz aldığımız yükü direkt kapıdan kapıya ulaştırdığımız için hem hasarsız, hem de daha hızlı hizmet veririz. Kapıdan kapıya taşımada, 1 koli verenle 1.000 koli vereni hiç ayırt etmedik. Haftada 60 kadar parsiyel yük taşıması yaparız. Müşterilerimiz memnun, biz memnunuz. Piyasada “iş yok” sözcükleri dolaşırken, parsiyeli layığıyla yaptığımız için bizde her zaman iş vardır. Diyorlar ki, biz 4.200 Euro’ya komple yük taşırken sen aynı fiyata parsiyel taşıyorsun nasıl? Ben de, sen iş olduğu gün gidiyorsun, biz her gün gidiyoruz diye cevap veriyorum. T1’i kendimiz, yurt dışında dağıtımı kendimiz yapıyoruz. Bu da maliyetlerimizi olumlu yönde etkiliyor.”
Volvo Trucks ve Marubeni’ye övgü sözcükleri
Araç filosunu sorduğumuz Önder Manisalı’nın yanıtı ise şöyle oldu: Şu an 5 yaşında bir çekici ve treyler filosuna sahibiz. Tırsan’dan 120 treyler sipariş etmiştik, 85’ini aldık, 35’ini de daha sonra filomuza katacağız. Volvo Trucks’tan da yine 120 çekici aldık, filonun tamamını Volvo yapmak gibi bir düşüncemiz var. Ben 19 yıl TIR şoförlüğü yaptım, Volvo’nun bize kattığı değeri en iyi ben bilirim. 2-2.5 puanlık yakıt avantajının bize 3.5-4 ay gibi bir sürede yeni bir Volvo kazandırabildiğini tespit ettik. Ayda 1 milyon km yol yapıyorsanız, yakıtın ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkar. Diğer çekicilerde 100-150 bin aralığında değişenlerin Volvo’da 450 bin km’ye kadar çıkabildiğini gördük. Ama bir handikap da vardı. Başka markalar 80 bin Euro iken, Volvo 130 bin Euro idi. Yani ulaşabilmek oldukça zordu. Daha sonra Marubeni ile bir satış stratejisi değişikliğine gittiler. Önceleri belli bir alıcı kitlesine 600 çekici satabiliyordu. Bu durumdan Volvo bayileri de mutlu değildi. Yılda 600 araç satacaksınız, servise uğramayacak, yani hiçbir cazibesi yoktu. Bu nedenle Volvo, İstanbul ve Mersin haricinde filo satışı yapamıyordu. Kıvanç Kızılkaya ve Ahmet Özmutlubaş’ın destekleriyle tamamı Volvo kamyon olacak filonun tohumlarını attık, bundan sonra da, tek tip filo hedefine doğru ilerlemeye devam edeceğiz.”
Selçuk ONUR – LOJİPORT / İZMİR