Düşük karbonlu gelecek madenci gayretine muhtaç

Hüseyin VATANSEVER

 İnsanlığın gelişiminde gözle­nen en etkin buluşların ba­şında ateşin kontrol altına alınması geliyor. Günümüz uy­garlık seviyesinin temelindeki bu buluşun devamında çakmak taşı kullanımının yaygınlaşma­sı göz önüne alındığında maden­ciliğin insanlığı karanlık çağlar­dan çıkaran endüstriler arasın­da olduğu söylenebilir.

Özellikle buharlı makinelerin kullanıma girmesiyle başlayan birinci sa­nayi devrimi, başta kömür ol­mak üzere birçok mineralin ge­rek hammadde gerekse enerji kaynağı olarak işlenmesine ön ayak oldu. Her ne kadar maden­cilik fosil yakıtlar başta olmak üzere karbon emisyonları, biyo­lojik çeşitlilik kaybı ve çevre fe­laketleri ile ilişkilendiriliyor ol­sa da gıda güvenliğini sağlamak, su arıtma, toprak ıslahı, mikro besin destekleri elde etmek ile tarımda kullanılan gübre, pesti­sit ve herbisitlerin beraberinde çiftlik hayvanlarının besin des­tekleri gibi birçok alanda hayati girdileri sağlıyor.

Daha fazla değer görmeyi hak ediyorlar

Global ekonomide madenci­lik, sürdürülebilir büyüme için ihtiyaç duyulan kaynakları ha­rekete geçirmekle kendi güçlü rolünü yeniden keşfediyor. Diji­tal ve yeşil dönüşüm dünyayı ye­niden şekillendirirken maden­cilik de düşük karbonlu gelecek için kendi planlamasını yapıyor. Dünyanın önde gelen madenci­lik şirketleri, düşük karbonlu bir geleceğe giden yolu aydınlatır­ken, temiz bir gelecek için gere­ken altyapıyı geliştirme ve tüke­ticilerin bu doğrultuda gündeme gelen ihtiyaçlarını karşılayacak materyalleri sağlıyor. Küresel endüstriler arasında benzersiz bir role sahip bu sektörün başlı­ca aktörleri ise tabii ki maden­ciler…

Dünya Madenciler Günü, baş­ta madenciler olmak üzere ma­dencilik sektöründe görev alan çalışanları onurlandırmak ve sektörün önemini anımsatmak amacıyla kutlanıyor. Rivayet edildiğine göre Roma İmpara­torluğunda zorba bir bürokra­tın kızı Barbara, babasının zul­münden ve kendisini zorla ev­lendirmek istemesinden yılmış, kaçmıştı. Çareyi gün ışığından uzakta, yerin yedi kat altında çalışan madencilere sığınmak­ta bulmuştu. İzmit yakınların­da bir madende korunuyor olsa da genç kız, babasının zulmün­den kurtulamadı ve idam edildi. Bu acı olay, onu korumaya çalı­şan madencileri çok etkilemiş­ti. Zaman içinde azize ilan edi­len Santa Barbara, madencilerin koruyucusu olarak kabul edildi ve madene sığındığı 4 Aralık ma­dencilere özel bir gün oldu. Ma­dencilerin zaman zaman San­ta Barbara’nın çocukları olarak anılması da bu hatıraya dayanır.

Çeşitli ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de ise madenciler, mü­tevazı ücretler karşılığında ha­yatlarını ortaya koyarak yerin derinliklerindeki cevheri gün yüzüne çıkarıyor. Buna ilave olarak deprem başta olmak üze­re doğal afetlerin hemen ardın­dan arama kurtarma çalışmaları gösterdikleri gayretle her türlü övgüyü hak ediyorlar. Dolayısıy­la bu kıymetli ellerin gerek özel sektör gerekse kamuda daha faz­la değer görmesi gerekiyor.

Başa dön tuşu