Güneş enerjisi zorunluluğu ile kentlerin enerji dönüşümü: Berlin ve Hamburg örneği

Yerel kaynakların aktarımına göre, Berlin’de 2023’ün başından itibaren yeni binalar için güneş enerjisi kurma ve işletme zorunluluğu getirildi. Yine çatıya yönelik büyük ölçekli dönüşümler de bu yükümlülüğe tâbi. 6 Ekim 2025 tarihi itibarıyla Berlin’de toplam 53 bin güneş enerjisi sistemi kurulu durumda; bunların toplam kurulu gücü ise 459  MW olarak bildirildi. Bu miktarın kentte üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 5,6’sını oluşturduğu öngörülüyor.

Kurulu sistem sayısı, zorunluluğun başladığı 2023 başındaki yaklaşık 15 binden (194 MW) 2024 sonunda 42 bine (381 MW) kadar çıktı. Bu artış Berlin’i Almanya’da güneş enerjisi kurulumunda ön plana çıkardı. Buna rağmen 2025 yılı başından Eylül sonuna dek yalnızca 11 bin 800 yeni sistem (78 MW) kuruldu; hızın birkaç faktörden dolayı azaldığı belirtiliyor.

Berlin Senatosu ayrıca, özel sektörün büyük ölçekli sistem kurulumlarını daha da artırmak amacıyla 2026–2027 yılları için yıllık 10 milyon avroluk “SolarPlus” teşvik programı oluşturmayı planlıyor.

Ayrıca, zorunluluğa muafiyet başvuruları da değerlendiriliyor: 2023’te 116, 2024’te 120, 2025’in ilk 8 ayında ise 97 başvuru alındı. Toplam başvuruların 315 olduğu, bunlardan 92’sinin onaylandığı, 152’sinin reddedildiği ya da geri çekildiği, 71 tanesinin ise hâlâ işlemde olduğu bildirildi.

Yatay çatı, balkon ya da düz alanlarda güneş paneli kurulumuna teşvik eden SolarPlus programında 2022 Eylül–2025 Eylül aralığında yaklaşık 27 bin onay verildi; bu onayların toplam tutarı 26,5 milyon  avro düzeyinde.

Hamburg’da aşamalı uygulama

Hamburg’da da 2023’ün başında yeni binalar için güneş enerjisi zorunluluğu getirildi. 2024 yılında ise bu yükümlülük, var olan binalarda çatıya yönelik büyük dönüşümleri de kapsayacak şekilde genişletildi.

Uygulamada, yeni yapılarda brüt çatı alanının, mevcutlarda ise net çatı alanının yüzde 30’una kadar fotovoltaik sistem kurulması öngörülüyor. Ayrıca 2027’den itibaren düz çatılı binalarda yeşil çatı zorunluluğu da getiriliyor.

Hamburg’un hedefi; 2030’a kadar 500–800 MW, 2035’e kadar ise 1–1,5 GW kurulu güneş enerjisi kapasitesine ulaşmak. Şu anda kentte yaklaşık 234 MW kurulu kapasite bulunuyor.

Kamu binalarında da ilerleme gözlemleniyor: 2024 yılında kamuya ait çatılara 45 sistem (3,2 MW) kurulurken, 2025 başı itibarıyla toplam 240 sistem (7,4 MW) kurulu durumda. Bu yıl yaklaşık 100 yeni sistem daha devreye alınması planlanıyor.

Hamburg Senatosu, uygulamanın işlerliğini artırmak için bir “Fotovoltaik Stratejisi” kararı aldı. Bu strateji kapsamında uzmanlık paylaşımı artırılırken, engelleri azaltmak ve süreci hızlandırmak hedefleniyor. Ayrıca çatı ve park alanlarının yanında serbest alan‐PV, tarımsal alanlar, batarya depolama ve akıllı enerji yönetim sistemleri de gündemde.

Bu iki şehirde uygulanan güneş enerjisi zorunluluğu, kentlerin enerji dönüşümü açısından önemli bir deneyim olarak öne çıkıyor. Kurulum sayılarındaki artış, muafiyet başvurularının sınırlı kalması ve teşvik mekanizmalarının devreye alınması dikkat çekici. Hem Berlin hem de Hamburg için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar ise şöyle açıklanıyor:

  • Kurulu kapasitenin büyük ölçüde artmış olması olumlu olsa da, hâlâ hedeflenen 2035 yılı kapasitesine ulaşılması için ek çabaya ihtiyaç var.
  • Özel sektör ve büyük ölçekli projelerin teşviki, kentsel alanlarda daha büyük kazançlar sağlayabilir. (Berlin’de bu konuda özel teşvikler planlanıyor.)
  • Yerel yönetimlerin bilinçlendirme, izin süreçleri ve teknik destek gibi uygulama‐engellerini azaltması büyük önem taşıyor. Hamburg’da bu yönde strateji geliştiriliyor.
  • Bu tür zorunlulukların etkili olabilmesi için yalnızca yasa koyma yeterli değil; finansal teşvikler, yönlendirme belgeleri, uygulama kolaylıkları birlikte yürütülmeli.

Berlin ve Hamburg’da uygulamaya konulan güneş enerjisi zorunluluğu, kent ölçeğinde dönüşümün nasıl yapılabileceğini gösteren örnekler arasında. Özellikle büyük şehir yapı stoğunda güneş enerjisi entegrasyonunu zorunlu kılmak, fosil kaynaklı elektrik üretiminden çıkışa katkıda bulunabilir. Diğer kentler için de bu model, uyarlanabilirlik açısından ipuçları sunuyor.

Türkiye’de özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksek olmasına rağmen, uygulama gönüllülük esasına dayanıyor.

Kaynak: Temiz Enerji

Başa dön tuşu