İzmir, geleceğin kentsel hareketliliğinde Türkiye’ye öncülük ediyor

İZMİR / EKONOMİ
Zengin tarihiyle ve çağdaş vizyonuyla İzmir, kentsel hareketliliği baştan tanımlayan bir projeye ev sahipliği yapıyor.
Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı (USOP) çatısında gerçekleştirilen Avrupa Birliği ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı desteğiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Avrupa Birliği tarafından oluşturulan ve şehirleri daha yaşanabilir, verimli ve insan dostu hale getirmeyi hedefleyen bir ulaşım planlama yaklaşımı olan İzmir Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUp İzmir), kenti 2040 yılına kadar daha yaşanabilir, daha yeşil ve daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Sürdürülebilir ulaşım
Temmuz 2022’de başlayan proje, sona yaklaşırken ortaya koyduğu politikalarla adından söz ettiriyor. Motorsuz ulaşımı teşvik eden, toplu taşıma ve paylaşımlı ulaşım modellerini güçlendiren SKUp İzmir, sadece bir ulaşım planı değil; bir yaşam vizyonu sunuyor.
Hedef, daha temiz hava, daha güvenli yollar
Her gün kişi başı yaklaşık 2,9 yolculuk yapılan İzmir’de ulaşım alışkanlıkları dönüşüyor. Günümüzde yolculukların yüzde 39’u yaya, yüzde 31’i toplu taşıma ile gerçekleşiyor. Ancak özel araç kullanımı hâlâ yüzde 25’lik bir paya sahip. Bisiklet kullanımı ise yüzde 1’in altında ve bu oran şehirde değişim için büyük bir potansiyel taşıyor.
Gelir düzeyi yüksek ilçelerde araç kullanımının yoğunluğu ve bisiklet altyapısının sınırlılığı ise sosyal adalet açısından dikkat çeken bir eşitsizliği gözler önüne seriyor.
SKUp’tan yapılan açıklamaya göre İzmir’in temelini vatandaşın sesi oluşturuyor. Geniş katılımlı çalıştaylar, halk buluşmaları ve uzman görüşmeleriyle şekillenen plan, “İzmir: Yenilikçi, Kapsayıcı, Sürdürülebilir, Güvenli ve Kültürel Olarak Bütünleşik Hareketliliğin Öncü Şehri” vizyonunu temel alıyor.
SKUp İzmir, 2040’a uzanan bu dönüşüm yolculuğunu altı temel hedef üzerine kuruyor: “Türel çeşitliliği yüksek bir ulaşım sistemini teşvik etmek için otobüs, feribot, tren, bisiklet ve yaya yollarının kesintisiz bir şekilde birbirine bağlanması. Hareketlilik çözümlerinin optimize edilmesi için ileri teknoloji ve veri odaklı planlamadan yararlanılması. Yol güvenliğinin, afete hazırlıklı ve sağlam altyapının sağlanması. Eşit erişim koşullarının sağlanması ve tüm kent sakinlerinin karar verme sürecine dahil edilmesi. Yaşam kalitesini artırmak için yaya ve bisiklet altyapısına öncelik verilmesi. Kurumlar arası iş birliğinin ve stratejik kentsel planlamanın teşvik edilmesi”
2030’a kadar CO2’de yüzde 20 azalma
SKUp İzmir planlar üretmenin yansıra 2030’a kadar karbon emisyonlarında yüzde 20 azalma hedefi de koyuyor.
Türkiye’ye ve dünyaya ilham veren bir model
İzmir, bu öncü adımıyla sadece kendi geleceğini değil, Türkiye’deki ve dünyadaki şehirler için de yol gösterici bir rol üstleniyor. Teknoloji, çevre ve toplumsal katılımı harmanlayarak kurduğu bu ulaşım vizyonu, sürdürülebilir şehircilik adına önemli bir dönüm noktası.
Kaynak: Ekonomim