Karbon fiyatlandırması Almanya’ya 18,4 milyar avroluk gelir sağladı: Sosyal ve ekonomik etkiler neler?

Alman Emisyon Ticaret Sistemi Otoritesi‘nin (DEHSt) yayımladığı raporda, elde edilen gelirin iki ana kaynağı olduğu belirtildi. Bunlardan ilki, Almanya’nın Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi’nden (EU ETS) elde ettiği gelir, diğeri ise ulusal emisyon ticaret sistemi (nEHS) kapsamında ısıtma ve ulaşım sektörleri için belirlenen karbon fiyatlandırması.
EU ETS gelirleri geçen yıl yüzde 28 düşüşle 5,5 milyar avroya gerilerken, ulusal emisyon ticaret sisteminden sağlanan gelir yüzde 21 artışla 13 milyar avroya yükseldi.
Bu gelirlerin tamamı, Almanya’nın enerji ve iklim politikası hedeflerini destekleyen İklim ve Dönüşüm Fonu’na (KTF) aktarılıyor. Fon, enerji verimliliği projelerinden hidrojen ekonomisinin geliştirilmesine, sanayinin karbonsuzlaştırılmasından elektrikli araç altyapısının genişletilmesine kadar birçok alanda kullanılıyor.
Karbon fiyatlandırmasının yanı sıra, iklim politikalarının da etkisiyle Almanya’nın karbon emisyonlarında düşüş yaşandı. Agora Energiewende düşünce kuruluşuna göre, 2023 yılında karbon emisyonları yüzde 3 oranında (18 milyon ton) azalarak toplamda 656 milyon tona geriledi. Bu rakam, referans yılı olan 1990’a göre yüzde 48’lik bir düşüş anlamına geliyor.
Emisyonlardaki bu azalmada, ekonomik durgunluk, ılıman geçen kış ayları ve iklim politikalarının başarısı önemli rol oynadı.
Almanya, karbon ticaretinden elde ettiği rekor gelirleri, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik projelerinde bir kaldıraç olarak kullanmayı hedefliyor. Enerji verimli binaların dönüşümü, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve ulaşımda elektrikli araçlara geçiş süreci, bu kapsamda öncelikli alanlar arasında yer alıyor.
Ülke, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 65 oranında azaltmayı hedeflerken, 2045 yılında tamamen karbon nötr bir ekonomiye ulaşmayı amaçlıyor.
Karbon fiyatlandırması, özellikle ısıtma ve ulaşım sektörlerinde fosil yakıt fiyatlarının artmasına neden olarak hane halkı bütçelerine ek yük getiriyor. Bu durum, enerji yoksulluğu riskini artırabileceği için hükümet, sosyal dengeleyici önlemler uyguluyor. Özellikle düşük gelirli haneler için enerji destek paketleri ve vergi indirimleri sağlanıyor.
Karbon fiyatları, enerji yoğun sektörlerdeki işletmeler için maliyetleri yükseltiyor. Bu, kısa vadede bazı sektörlerde rekabet gücünü zayıflatabilecek bir faktör olsa da, uzun vadede daha yeşil teknolojilere yatırım yapan şirketler için küresel pazarda avantaj yaratabilir. Almanya, sanayinin karbonsuzlaşmasını teşvik etmek için karbon gelirlerini inovasyon ve enerji verimliliği projelerine yönlendiriyor.
Karbon fiyatlandırması, ekonomik dönüşümün finansmanı ve iklim hedeflerine ulaşmada etkili bir araç. Ancak sosyal adalet ve sanayi üzerindeki etkileri dikkatle yönetilmesi gereken bir denge unsuru olmaya devam ediyor. Almanya’nın bu konuda geliştirdiği politikalar, diğer ülkeler için de örnek teşkil ediyor.
Kaynak: Temiz Enerji