Küresel tekstil sektöründe ‘sosyal denetçi’ skandalı  

Tekstil sektöründe güvenlik ve insan hakları standartlarını sağlaması gereken sosyal denetçilerin, denetledikleri şirketlerle çıkar çatışması yaşadığı ve yönetimsel suiistimallere ortak olduğu ortaya çıktı.

Amerikan STK’sı Partners for Dignity & Rights (eski adıyla Ulusal Ekonomik ve Sosyal Haklar Girişimi – NESRI) tarafından yayınlanan “Kutuları İşaretlemek, İşçileri Aldatmak” başlıklı rapor sektördeki sorunlu uygulamaları gözler önüne serdi.

Denetçiler işçi haklarını görmezden geliyor

Raporda, Tayland’daki Hong Seng Knitting CompanyV.K. Garment Co ve Kamboçya’daki Hulu Garment fabrikalarında çalışan işçilerin, denetçilerin müdahalesi olmaksızın ücret hırsızlığına maruz kaldığı belirtildi. Hatta bazı denetçilerin, işçilerin hak arama çabalarını engellediği iddia edildi.

Çıkar çatışması ve manipüle edilen denetimler

Rapor, denetim sektöründeki rekabetçi piyasa dinamiklerinin denetçileri şirketlerin çıkarlarına hizmet etmeye zorladığını vurguluyor. Denetim raporlarının genellikle finansör şirketlerin özel mülkiyeti sayılması, işçilerin ve STK’ların bu bilgilere erişimini engelliyor.

Daha da çarpıcı olan, bazı denetçilerin gerçekleri çarpıtarak yasadışı uygulamaları örtbas ettiği örnekler. Bir fabrikada, denetçinin işçilerin “gönüllü olarak istifa ettiğini ve tazminattan vazgeçtiğini” iddia ederek yasadışı işten çıkarmaları gizlediği aktarılıyor. Hatta bazı denetim firmalarının, farklı sonuçlar içeren birden fazla rapor hazırlayarak gerçek çalışma koşullarını sakladığı ve ihbarcı işçilerin kimliklerini ifşa ettiği belirtiliyor.

Markalar sessiz kalıyor 

Partners for Dignity & Rights, bu sorunun tüm sektörü etkilediğini ve markaların “bilmiyoruz” savunmasının artık kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Raporda, bağımsız denetimlerin maliyetinin yüksek olmasının, şirketleri daha az şeffaf yöntemlere yönlendirdiği ifade ediliyor.

(Kaynak: Fashion Network)

Başa dön tuşu