Rail&Ports 2025 Konferansı intermodal taşımacılığın geleceğini masaya yatırdı

Railport ana sponsorluğundaki Rail&Ports 2025 Konferansı, intermodal taşımacılığın geleceğini ve Türkiye’nin küresel lojistikteki rolünü İstanbul’da gündeme taşıdı.

Türkiye’nin intermodal taşımacılık kapasitesinin gelişiminde önemli bir kilometre taşı olan Rail&Ports 2025 Konferansı, 3–5 Kasım 2025 tarihleri arasında Sheraton Grand İstanbul Ataşehir Hotel’de gerçekleştirildi. RDL tarafından düzenlenen ve Railport’un ana sponsorluğunda gerçekleşen organizasyon, Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan orta koridorun geliştirilmesine odaklandı.

Konferansta sürdürülebilir lojistik, dijitalleşme ve intermodal taşımacılığın geleceği gibi stratejik başlıklar ele alındı. Türkiye, bu yıl üçüncü kez düzenlenen etkinlikle, bölgesel lojistik ağındaki büyüyen rolünü uluslararası platformda yeniden vurguladı.

Railport, Türkiye’nin intermodal geleceğini şekillendiriyor

Türkiye’nin ilk özel intermodal terminali olarak Arkas Holding ve dünyanın en büyük iç liman işletmecisi Duisport ortaklığında kurulan Railport, Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasındaki taşımacılık koridorundaki stratejik önemini güçlendiriyor.

Fatih Yilmaz Karasu

Railport Genel Müdürü Fatih Yılmazkarasu, Rail&Ports 2025 Konferansı kapsamında yaptığı sunumda, Kartepe–Kocaeli’de konumlanan terminalin yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin de intermodal taşımacılıkta yeni merkezi olacağını vurguladı.

“Railport, Türkiye’nin küresel lojistikteki stratejik merkezidir”

Yılmazkarasu, Railport’un Arkas Holding ve duisport ortaklığında kurulan bir yapı olduğunu, hisselerin üçte ikisinin Arkas Holding’e ait bulunduğunu belirterek, “Arkas Holding bugün 60’tan fazla şirketiyle lojistiğin hemen her alanında faaliyet gösteriyor. Bu güçlü yapının sinerjisi, Railport’un hem operasyonel kapasitesini hem de uluslararası etkinliğini artırıyor.” dedi.

Railport’un yalnızca bir terminal değil, çok modlu taşımacılıkta verimlilik merkezi olduğunu vurgulayan Yılmazkarasu, “Tesisimizde sadece bir saat içinde 5–6 trenin giriş-çıkış yaptığı bir operasyonel yoğunluk var. Bu, Türkiye’nin intermodal potansiyelinin somut bir göstergesi. Konteyner, tren ve depo taşımacılığı dahil olmak üzere çok modlu hizmetlerimizle, farklı taşımacılık türlerini tek çatı altında entegre ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yılmazkarasu, Railport’un Türkiye’yi küresel taşımacılığın doğal merkezlerinden biri haline getirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Biz batının en doğulu, doğunun en batılı iş insanlarıyız. Güneyin en kuzeyinde, kuzeyin en güneyindeyiz. Türkiye, konumu itibarıyla dünyanın lojistik merkezi konumundadır. Konteyner ve transit taşımacılık açısından da kritik bir noktadayız. Railport, bu stratejik konumu lojistik avantaja dönüştürüyor.”

265 bin metrekarelik alanda yüksek kapasite

Yılmazkarasu, 265.000 m²’lik alana sahip Railport’un yıllık 360.000 TEU konteyner, 125.000 treyler, 1,5 milyon ton genel kargo ve 130.000 araç elleçleme kapasitesine ulaştığını belirtti.
Tesiste her biri 750 metre uzunluğunda 6 demiryolu hattı, 20.000 m² depo alanı ve 1.000 m² tehlikeli yük tesisi bulunuyor.

“Demiryolu entegrasyonu lojistikte dönüşüm yaratacak”

Yılmazkarasu, terminalin TCDD ağına özel bağlantı hattı sayesinde ulusal ve uluslararası demiryolu koridorlarına doğrudan entegre olduğunu ifade etti:
“Railport, Türkiye’nin demiryolu yük taşımacılığında dönüşüm yaratacak. Liman bağlantılarımız ve Marmara’daki üretim merkezlerine yakınlığımız, hem sürdürülebilirlik hem de maliyet verimliliği açısından önemli avantaj sağlıyor.”

Yüksek teknolojiyle donatılmış altyapı

Railport’un ilk fazında 3 reach stacker, 4 terminal traktörü ve 5 treyler ile operasyonların yürütüleceğini belirten Yılmazkarasu, sonraki fazlarda 4 adet raylı portal vinç (RMG) kurulumu yapılacağını açıkladı. Bu sayede tüm 6 hat üzerinde eşzamanlı yükleme-boşaltma yapılabilecek.

Depolama ve araç parkı kapasitesiyle fark yaratıyor

Tesisteki 20.000 m²’lik depo 22.000’den fazla palet kapasiteli.
30.000 m²’lik bitmiş araç park alanı ise 1.563 araç kapasitesine sahip. Bu bölümde yer alan özel yükleme rampaları sayesinde otomotiv ihracatında raylı taşımaya doğrudan geçiş mümkün hale geliyor.

Yılmazkarasu, Railport’un Türkiye’nin lojistik altyapısına yaptığı katkıyı şu sözlerle özetledi:
“Railport, demiryolu ve karayolu entegrasyonunun en gelişmiş örneğini sunarak Türkiye’nin intermodal kapasitesini güçlendiriyor. Bu yatırım, ülkemizin sürdürülebilir taşımacılıktaki vizyonuna somut katkı sağlıyor.”

Başa dön tuşu