Özgür Özel: Darbe Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yapıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerine Malatya’da devam ediyor.  

CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde: 

-“Bugün burada 35’inci mitingimizi yapıyoruz. Bütün Malatya bilir. Darbeler iktidara yapılır. Herkes döner muhalefetin gözünün içine bakar. 15 Temmuz’da hiç duraklamadan muhataplarımızı aradık. AK Parti’nin o güne kadar bize yaptıklarını bir kenara bıraktık, Meclis’te hep birlikte direndik. Darbe sandığı, milletin iradesini hedef alır. Kim milletin seçtiğine darbe yapıyorsa karşısında hep birlikte durmak icap eder. O gün o zor sınavdan alnımızın akıyla çıktık. 19 Mart’ta yaşadığımız darbe evet iktidara; 31 Mart seçimlerinin birinci partisine. O partinin İBB Başkanına, milletimizin takdiriyle bir sonraki Cumhurbaşkanına; Ekrem İmamoğlu’na yapıldı.

“Tek başına CHP Malatya’da yüzde 38 nasıl alır dediler”

Biz 47 yıl ikinci parti olduk ama kabahati millette bulmadık. 1977’den beri 5 belediyeye ulaşamadık. 2023′ yılında 6 parti yüzde 25 aldık ama Malatya’ya kızmadık çalıştık onun yanında olmalıyız günü gelince biz kazanırız dedik. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 47 gün göstermeyenler. 31 Mart’ta ilk defa yenilenler ilk defa ikinci olanlar. Türkiye’deki nüfusun yüzde 65’ini CHP’nin kazanmasını hazmedemeyenler. Tek başına CHP Malatya’da yüzde 38 nasıl alır dediler.

O günden beri meydan meydan geziyoruz, sıcak, soğuk demiyoruz. Ama meydanlarda milletin iradesine sahip çıkmaya devam ediyoruz.”

“Şehitlerimizi neden öldüğünü Meclis’te araştırılması için çalışıyoruz”

Bugün şehidiniz, Malatyalı teğmenimizin evine gittim taziyeye. Çok üzüldük o yaşananlara. O konuyu da hızla Meclis’te araştırılmasını çalışıyoruz. Ama sınır boyunda bekleyen, terör deyince terörle mücadele eden, savaş deyince gözünü kırpmadan giden Mehmetçiğe de yürekten bir teşekkür alkışı.

“Murat Kurum utanmadan sıkılmadan törenler yaptı”

6 Şubat depremi ülkemizi çok kötü şekilde yaralayan, 50.000’in üzerinde canımızı alan, her eve bir ateş, 10 şehre ateş düşüren bir deprem. İlk gün, deprem olduktan sonra ilk gece buraya geldim. İlk geceyi Malatya’da ateşin başında geçirdim. Ertesi sabah görüntüyü görünce depremin Malatya’da neler yaptığını gördüm. Ve Veli Ağbaba’nın mücadelesini, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün mücadelesini, aylar süren mücadelesini defalarca Malatya’ya gelerek, 45 gün kaldığım deprem bölgesinde 5-6 kez gelip görerek, milletvekillerimizin çalışmalarını görerek buradaydım.

O günlerde tüm Türkiye’de 650 bin konut yapılacaktı. Malatya’daki konut ihtiyacı da 101 bindi. O gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’ya da Türkiye’ye de bir yıl içinde bütün konutları teslim etmenin sözünü verdi. Şimdi depremin üzerinden 2,5 yıl geçti. İstanbullunun İstanbul’u yönetmesine onay vermediği Murat Kurum’u tekrar bakan yaptı. Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde 250 bininci konutu teslim ediyorum diyerek, ‘Yapamazsın’ dediler, ‘Yapıyoruz’ diye algı yöneterek, utanmadan sıkılmadan törenler yaptı.

“2,5 yılda konutların yüzde 35’i verilmiş”

Ey Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözü bir yılda 650 bin konut. 2,5 yıl geçmiş, 250 bin konut. Konutların yüzde 38’i. Malatya’daki duruma bu sabah baktım. 101 bin konut sözü var, 35 bin konut vermişler. Bir yılda bitireceğiz demişler, 2,5 yılda konutların yüzde 35’i verilmiş.

“75 bin kişi konteynerda kalıyor”

AFAD’a göre 75 bin kişi Malatya’da konteynerda yaşıyor. İlk başta 125 bin kişiydi, 50 bini konteynerdan kurtulmuş, 75 bin kişi konteynerda yaşıyor. Doğru mu? Konteynerlar perişan durumda. Sağlık tehditte. Bu sıcağın altında 2,5 yıl sonra Malatya gibi şehirde 75 bin kişi konteynerda kalıyor. Bu Murat Kurum utanmadan teslim töreni yapıyor, milletten alkış istiyor.”

Ayrıntılar geliyor…

Ekrem İmamoğlu’nın ‘Malatya’ mesajı okundu

CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mesajı okudu.

İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Malatya’nın yiğit halkı, Battalgazi’nin torunları, merhaba!

Selam olsun her sabah ocağını tüttürmeye devam eden emekçiye. Her şeye rağmen bu topraklardan göç etmeyip umutla tutunan gençlere selam olsun. Selam olsun Battalgazi’nin izinden gidenlere. O nasıl ki bu topraklarda cesaretiyle, bilgeliğiyle, adaletiyle nice hizmetler yaptıysa, siz de bugün bu meydanda aynı iradeyle adaletsizliğe, haksızlığa, baskılara karşı duruyorsunuz.

19 Mart’tan bu yana yaşadıklarımız sıradan bir adli süreç değil, siyasetin hukuk kılıfına sarılarak boğulmaya çalışılmasıdır. Bunların hiçbiri bağımsız ve tarafsız yargının işi değildir. Bu iktidarın yargı sopasını siyasete karşı kullandığı bir kuşatma hareketidir. İktidar, sandıkta kaybetmenin öfkesini hukukun arkasına saklayarak intikam almaya çalışıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu kirli düzene boyun eğmeyeceğiz.

Çünkü biliyoruz, bu millet adaletsizliği unutmaz. Bu millet hesabı sandıkta görür. Sevgili Malatyalılar, biliyorum, yurdun dört bir tarafında Malatya’nın gençlerine iş bulamıyor, kadınları üretimden dışlanıyor, tarlalar verim kaybediyor. Esnaf borçla boğuşuyor. Göç artıyor. Şehir yalnızlaşıyor ve yaşlanıyor. Ama biz bu döngüyü kırmaya kararlıyız. Malatya’yı yeni bir kalkınma modelinin, onurlu bir emeğin, adil bir geleceğin öncü şehirlerinden biri yapacağız. Depremin hem gönlünüzde hem de şehrinizde oluşturduğu boşluğu hizmetle dolduracağız.

Çarşı, pazarınız, Taze Camii’nin avlusu yine kalabalıklarla dolacak. Bu kadim şehir yeniden Anadolu’nun üretim üssü olabilir. Organize sanayileri, teknoloji ve tarım ekosistemiyle entegre edeceğiz. Kadınların ve gençlerin eğitimde, istihdamda, siyasette eşit söz sahibi olduğu bir Malatya kuracağız. İnşaatla değil bilimle, talanla değil planla, rantla değil hakla büyüyen bir Malatya için hem sosyal devleti büyüteceğiz hem de hukuku güçlendireceğiz. Bu mücadeleyi sadece bir şehir için değil, bu ülkenin tamamı için vereceğiz.

Bize düşen yılmadan, yorulmadan dimdik yürümektir. Battalgazi’nin mirası budur: Mazlumdan yana, zalime karşı saf tutmaktır. O yüzden buradan, bu duvarların ardından size en derin selamlarımla bir de çağrıda bulunuyorum: Omuz omuza duralım. Birbirimize yaslanalım. Bu adaletsizliğe, bu yalanlara, bu baskılara teslim olmayalım.

Cesarete ve kararlılığa ekmek, su kadar ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz. En çok da birbirimize. Bu ülkenin yarını bizim ellerimizde. Ve o eller bir kez birleşti mi artık hiçbir güç tutamaz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Bu karanlık düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Ve mutlaka, mutlaka kazanacağız. O zaman her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla.”

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu