Pasifik Adaları Liderleri İklim Değişikliğini Görüşmek Üzere Bir Arada

Pasifik Adaları liderlerinin, Avustralya’nın iklim değişikliği ile mücadelede ada ülkeleriyle güçlü bir şekilde çalışma sözünü yinelemesinin ardından, ülkenin COP31 adaylığını desteklemesi bekleniyor.
Pasifik Adaları liderleri, ABD ile Çin arasında her geçen gün ivmelenen gerginliğin ortasında Solomon Adaları’nda bir haftalık zirve için bir araya geldi. Zirvede, “Barış Okyanusu” bildirgesinin onaylanması bekleniyor.
Liderlerin ayrıca, Avustralya’nın yükselen deniz seviyeleri ve kötüleşen fırtınaların yol açtığı zorluklar konusunda farkındalığı artırmak için ada komşularıyla yakın bir şekilde çalışma sözü vermesinin ardından, ülkenin COP31 Birleşmiş Milletler iklim zirvesine ev sahipliği yapma teklifini desteklemesi bekleniyor.
Avustralya ve Türkiye, 2022’de, 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği yapmak için teklifte bulunmuş, ancak her iki ülke de o tarihten bu yana birbirlerine taviz vermeyi reddetmişti.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) Genel Sekreteri Simon Stiell ise, iki ülke arasındaki çıkmazın hazırlıkları baltaladığını söylemişti.
Stiell, “Kararın çok hızlı bir şekilde alınması gerekiyor” derken şöyle devam etti: “Bu kararı alabilmek için iki tarafın kendi aralarında ve grup içinde bir araya gelmesi gerekiyor. Buradaki gecikme sürece yardımcı olmuyor.”
BM’nin yıllık görüşmeleri beş bölgesel grup arasında dönüşümlü olarak gerçekleşiyor. COP31’in ev sahibi, Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu (WEOG) bloğunun 28 üyesi tarafından oybirliğiyle kararlaştırılmalı. BM, grubun uzlaşıya varması için Haziran ayına kadar süre belirlemişti.
Avustralya, enerji dönüşümdeki başarısını sergilemek amacıyla zirveye Pasifik’teki küçük ada devletleriyle beraber ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Bölgesel gruptaki ülkelerin çoğunluğunun desteğini alan ülke, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Azerbaycan’da düzenlenen COP29’da ev sahipliği yarışını kazanmayı umuyordu.
Türkiye, Akdeniz’deki konumu sayesinde zirveye yapılacak uçuşların daha az emisyona neden olacağını savunuyor ve Avustralya’ya kıyasla daha küçük bir petrol ve gaz endüstrisine sahip olduğuna dikkat çekiyor.