Rapor: Yeşil inşaat malzemeleri küresel inşaat sektöründe dönüşümün anahtarı oluyor

Habitat for Humanity’nin Terwilliger Center for Innovation in Shelter ve Villgro Innovations Foundation öncülüğünde hazırlanan “Yeşil İnşaat Malzemeleri Pazar Araştırması 2025” raporu, yalnızca Hindistan için değil, dünya genelinde hızla büyüyen inşaat sektörünün geleceği açısından kritik bulgular ortaya koydu. Saint-Gobain ve Terrarium’un desteğiyle yayımlanan çalışma, yeşil malzemelerin düşük karbonlu kalkınma, iklim direnci ve kapsayıcı ekonomik büyüme için merkezi bir rol üstlendiğini gösteriyor.

Rapora göre, küresel ölçekte inşaat sektörü, artan nüfus ve şehirleşme baskısıyla hızla büyüyor. Eğer geleneksel, yüksek karbonlu yöntemler kullanılmaya devam ederse, sektör önümüzdeki onyıllarda yüzlerce gigaton ek CO₂ salımı yapabilir. Bu durum, ülkelerin net sıfır hedeflerini tehlikeye atarken, aynı zamanda toplumları daha kırılgan hale getiriyor.

Yeşil malzemelerin önemi
Yeşil inşaat malzemeleri (GBM), uçucu kül tuğlaları, karbon negatif bloklar, geri dönüştürülmüş beton, biyobazlı paneller ve atık bazlı kaldırım taşları gibi yenilikçi çözümlerle öne çıkıyor. Bu malzemeler yalnızca karbon emisyonlarını azaltmakla kalmıyor; enerji verimliliği yüksek, yaz aylarında daha serin, sağlıklı ve dayanıklı yaşam alanları sunuyor. Özellikle düşük gelirli gruplar için bu tür çözümler, iklim adaletine katkı sağlayarak barınmayı daha güvenli ve erişilebilir hale getiriyor.

Büyüme potansiyeli ve küresel eğilimler
Raporda, yeşil inşaat malzemeleri pazarının önümüzdeki yıllarda çift haneli büyüme oranlarıyla hızla gelişeceği ve 2030’a kadar 70–80 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor. Büyük sanayi şirketleri düşük karbonlu çimento veya geri dönüştürülmüş cam gibi çözümler geliştirirken, girişimler daha yenilikçi alanlarda – jeopolimer beton, 3D baskı ile yapı üretimi, tarımsal liflerden paneller – öncülük ediyor. Bu eğilim yalnızca Hindistan’da değil; Avrupa’dan Afrika’ya, Latin Amerika’dan Asya’ya kadar birçok ülkede benzer örneklerle güçleniyor.

Karşılaşılan engeller
Yeşil malzemelerin yaygınlaşmasının önünde hâlâ önemli engeller bulunuyor:

• Erken aşama yatırımların sınırlı olması,
• Sertifikasyon ve standartlarda uyumsuzluk,
• “Yeşil malzeme pahalıdır” algısı ve düşük farkındalık.

Önerilen çözüm yolları
Rapor, bu engelleri aşmak ve küresel ölçekte pazarın önünü açmak için dört temel öneri sunuyor:

• Yeşil Malzeme İnovasyon Fonu ile erken aşama teknolojilere yatırım,
• Ulusal ve bölgesel test merkezleri ile sertifikasyon ve kapasite geliştirme,
• Dijital ve fiziksel pazar platformları üzerinden üretici-tüketici buluşmaları,
• Kamu-özel sektör iş birlikleri aracılığıyla alım garantileri ve yeşil tedarik normlarının yaygınlaştırılması.

Raporda vurgulandığı üzere yeşil inşaat malzemeleri, dünya için “üçlü kazanç” anlamına geliyor: İklim kriziyle mücadele, kapsayıcı ekonomik büyüme ve yeni yeşil istihdam olanakları. Ancak bunun için ülkelerin kamu kurumları, özel sektör, yatırımcılar ve girişim ekosistemlerini harekete geçirecek ortak bir vizyon geliştirmesi gerekiyor. Yeşil inşaat, artık geleceğin değil bugünün zorunlu adımı olarak görülüyor.