Şekerciler rotayı ABD’ye çevirdi: Hedef payı büyütmek

Dünyanın önde gelen yeme içme fuarları arasında yer alan ISM 2025 Şekerleme ve Atıştırmalık Ürünler Fuarı, 2-5 Şubat tarihlerinde Almanya’nın Köln şehrinde 54’üncü kez düzenlendi. 70 ülkeden 1500 katılımcının yer aldığı ve 33 ülkenin milli katılımla iştirak ettiği fuara Türkiye, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) öncülüğünde 24’üncü kez milli katılım gösterdi.
ISM Şekerleme ve Atıştırmalık Ürünler Fuarı’na toplam 97 firmayla geldiklerini kaydeden İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, Türkiye’nin Almanya, İtalya, Belçika, Çin ve İspanya’nın ardından 6. sırada olduğunu ifade etti. Son 20 yıldır gıdada ‘Made in Türkiye’ algısının giderek geliştiğini belirten Taycı, yeni yönetim olarak özellikle KOBİ’lerle çok ilgilendiklerini aktardı.
“Yüzde 1’lik paya ulaşacağız”
Şekerli ve kakaolu mamullerin ülkeler arası hareketinin yıllık 360 milyar dolar olduğunu anlatan Taycı, Türkiye’nin buradan 2 milyar dolarlık bir pay aldığını kaydetti. Taycı, “Biz, şu anda %0,7 pay alsak da geçmişten günümüze çok ciddi mesafe aldık. Bu % 0,7’lik payın %1’e çıkması durumunda sektördeki kapasitemizin % 30 daha artması gerekiyor. Ben önümüzdeki 5 yıl içinde %1’i yakalayacağımıza inanıyorum. Sektörün önünü açık görüyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu yıl masamızda Amerika var”
İHBİR olarak geçtiğimiz yılı 3,6 milyar dolarlık ihracatla tamamladıklarını ve bu sene %5 artışla 3,8 milyar dolar hedef koyduklarını belirten Taycı, 2025’te yüksek alım gücü ve tüketimleri nedeniyle ABD pazarına özel önem vereceklerini söyledi. Taycı, “Dünyanın diğer bölgelerinde yaşamakta olan bir insan ile bir Amerikalıyı mukayese ettiğimizde Amerikalı’nın tüketimi 4 kat fazla. Dolayısıyla 350 milyonluk Amerika’yı aslında çarpı 4 gibi hesap etmek gerekiyor.
Turquality kapsamında orada yapacağımız organizasyonların yanında Miami’de ve Chicago’da düzenlediğimiz fuarlar var. Sarı taksilerin üzerine reklamlar verip şehir içerisinde gezdireceğiz. ABD için düğmeye bastık ve şekerleme ürünlerinin tanıtımına çok ciddi bir emek harcıyoruz. Bu yıl masamızda Amerika var. Hem gelir gücünden hem de tüketim gücünden daha fazla faydalanmak istiyoruz. Son 8 yıldır ABD’de gıda ihracatımızdaki büyümelerimiz hep çift haneli. Ortalama %25 büyüme gösteriyoruz” dedi.
ABD’nin Trump sonrası çevre ülkelere ve Uzakdoğu’ya getirdiği ilave gümrük kararları ile ilgili de konuşan Taycı, gelecek için umutlu olduğunu belirtti. Taycı, Trump’ın, Türkiye’ye ticari olarak daha da yakınlaşacağı kanaatinde olduğuna işaret ederek, “Çünkü ambargo koyacağı veya gümrüklerini artıracağı ülkeler nedeniyle onlara alternatif tedarikçiler gerekecek. Ben Türkiye’nin sadece gıdada değil, demir çelikte ve otomotiv yan sanayi gibi diğer sektörlerde de bu alternatif tedarikçilerden birisi olacağı kanaatindeyim.”
“Japonya’ya satabilen dünyanın her yerine satar”
Kazım Taycı, şu anda gıda güvenliğinin en üst seviyede olduğu ülkenin Japonya olduğunu ifade ederek, Japonya’nun bu işin ‘Nirvanası’ olduğunu aktardı.
Taycı, “Dünyada marketlere gittiğiniz zaman poşet içerisinde bir ürün alacaksanız içini görmeniz için şeffaf üretilir. Ama Japonya gıda güvenliğine o kadar önem veriyor ki, poşetin içerisine ışık girmemesi için ambalajların hepsi kapalı, hiçbir şekilde poşetin içini göremezsiniz. Japonya size dışarıdaki resimde göreceğiniz ürünü, ambalajın içinde de göreceğinizi taahhüt eder. Bugün bir firma Japonya’ya ihracat yapabiliyorsa, yeryüzünde tüm noktalara ihracat yapabilir.
Türkiye de Japonya’ya olan ihracatını her yıl artırıyor, yani onların gıda kriterlerini tutturabiliyoruz. İhracat yapan şirket sayımızın artması da çok sevindirici. Kore de aynı şekilde çok önemli gıda kriterleri olan bir ülke. Biz şekerli mamullerde Kore’nin ilk üç ithalat yaptığı ülkelerden birisi haline geldik. Bu tip ülkelerin duvarlarını aşabiliyorsak her yere ihracat yapabiliriz diye tahmin ediyorum” diye konuştu.
“Vize problemi devam ediyor, çözüm istiyoruz”
İhracatçıların yaşadığı vize problemine de değinen Taycı, Avrupa ülkelerine girişte pasaport sırasında yeşil pasaportlara rağmen endişe yaşadıklarını kaydetti. Taycı, şöyle devam etti: “Bugüne kadar ‘cebinizde ne kadar paranız var’ sorusunu çok duyardık ama şu anda ‘çıkartıp gösterir misiniz’ gibi şeylerle karşılaşan arkadaşlarımız var.
Gayri ihtiyarı bir tedirginlik yaşıyoruz. Türkiye’deki kayıtlı 130 bin ihracatçı firmanın ihracat yapabilmesi için geneli ve büyük olanları Avrupa’da olan bu fuarlara rahatça gelip gidebilmeleri lazım. ABD’nin de vize randevusu için iki yıl sonrasına gün verdiğini öğrendik. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil.
Ülkemize karşı siyasi bir tavır olduğu çok belli. Ama neticede bizler iş insanlarıyız. Dünyanın dört bir tarafından ithal ürünler de getiriyoruz, ihracat da yapıyoruz. Böyle bir tavrı son derece yanlış buluyoruz ve kendi otoritemizden de sorunun çözümüyle alakalı bazı ivedi adımlar istiyoruz. Bence fuarın en ana konularından bir tanesi bu.”
Kaynak: Dünya Gazetesi