SHURA: İber Yarımadası’ndaki elektrik kesintisinden enerji dönüşümüne dair neler çıkarabiliriz?

İspanya ve Portekiz’in elektrik sistemlerini kapsayan İber Yarımadası, 28 Nisan 2025 Pazartesi günü saat 12:03’te başlayan ve tüm sistemi etkisi altına alan büyük bir elektrik kesintisine sahne oldu. Toplamda 15 GW’lık üretim kaybına yol açan olay, bölgenin Avrupa elektrik şebekesinden izole olmasına neden oldu. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yayımladığı değerlendirmeye göre, bu sistem çöküşü, enerji dönüşümünde şebeke esnekliği ve izlenebilirliğin önemine dair kritik uyarılar içeriyor.
Kritik anlarda kontrolsüz zincirleme kayıplar
Red Electrica (REE) tarafından yayımlanan teknik rapor, sistemin çöküşünün düşük atalet nedeniyle değil, gerilimdeki ani dalgalanmalar, iletim sistemindeki reaktif güç dengesizlikleri ve dağıtık üretimdeki ani üretim kayıpları nedeniyle gerçekleştiğini ortaya koydu. Kesintinin başladığı sırada İspanya elektrik üretiminin yüzde 70’inin güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor olması, bu olayın enerji dönüşümüne dair yapısal sınamaları gün yüzüne çıkardı.
Sadece 30 dakika içinde yaşanan zincirleme teknik arızalar sonucunda yüz binlerce insan ulaşım, sağlık ve iletişim hizmetlerinden mahrum kaldı. Metro hatları ve tren seferleri durdu, Madrid Barajas Havalimanı’nda uçuşlar iptal edildi, bazı hastaneler yalnızca acil hizmet verebildi.
Kesintiden sonra İspanya’nın hidroelektrik ve doğalgaz santralleri kademeli olarak devreye alınırken, Fransa kriz öncesinde ithal ettiği elektriği tersine çevirerek İspanya’ya 2 GW’lık destek sağladı. Fas ise 900 MW’lık elektrik ihracatıyla sistemi destekledi. 29 Nisan sabahı saat 07:30 itibarıyla sistemin yüzde 99’u yeniden devreye alındı.
SHURA: Dijitalleşme, izlenebilirlik ve esneklik anahtar önemde
SHURA’nın değerlendirmesinde, olayın ardından yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:
- Dağıtık üretim sistemlerinin izlenebilirliği artırılmalı, özellikle 1 MW altı öz tüketim tesislerinden iletim sistemine veri akışı sağlanmalı.
- Gerilim-frekans kontrolü için ileri düzey SCADA ve fazör ölçüm sistemleri yaygınlaştırılmalı.
- Enerji depolama sistemleri, sadece depolama değil, aynı zamanda “şebeke oluşturma” (grid-forming) özelliğiyle şebeke istikrarına katkı sunmalı.
- HVDC hatlarının frekans kontrol desteği sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerekiyor.
- Talep tarafı katılımı, dinamik fiyatlandırma ve akıllı sayaçlarla desteklenerek sistem esnekliği artırılmalı.
Türkiye için 8 kritik ders
SHURA, İber Yarımadası’ndaki bu olaydan Türkiye’nin de önemli dersler çıkarması gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecinde benzer bir kırılganlık yaşamaması için şu başlıklara dikkat çekiyor:
- Şebeke planlaması, dağıtık kaynaklar gözetilerek yapılmalı.
- Gerçek zamanlı veri izleme yaygınlaştırılmalı.
- İletim ve dağıtım operatörleri arasında koordinasyon güçlendirilmeli.
- Esneklik sağlayan enerji depolama ve talep yönetimi çözümleri devreye alınmalı.
- Dinamik fiyat ve toplayıcı (aggregator) sistemleriyle piyasa katılımı artırılmalı.
- İnverter üretimlerin gerilim kontrol katkısı netleştirilmeli.
- Enterkonnekte hat kapasiteleri artırılmalı.
- Kritik altyapılarda mikro şebeke uygulamaları yaygınlaştırılmalı.
“Krizler, dönüşüm sürecinde fırsata dönüşebilir”
SHURA, yalnızca yenilenebilir kapasitenin artırılmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda planlı, dijital ve esnek sistemlerin inşa edilmesi gerektiğini vurgularken, “Yaşanan her kriz, doğru analizle daha dayanıklı enerji sistemleri kurmak için bir fırsata dönüştürülebilir. Yenilenebilir enerjiye dayalı bir sistemin güvenli ve sürdürülebilir olması, teknik altyapının kararlılığı ve doğru kamu politikalarıyla mümkün olabilir.” açıklamasını yapıyor.
Kaynak: Temiz Enerji