Yapay zekâya en yüksek uyum ABD ve Singapur’da

Google Cloud ve Whiteshield iş birliğiyle hazırlanan Küresel İş Gücü Dayanıklılığı Endeksi’ne (GLRI) göre ABD ve Singapur, yapay zekâ (YZ) dönüşümüne en hızlı uyum sağlayan ülkeler arasında yer alırken, pek çok ülke geride kalma riski taşıyor.
Rapor; en dayanıklı iş gücü piyasalarının geleneksel iş gücü politikalarını, yapay zekâ yatırımları ve kişiselleştirilmiş veri odaklı stratejilerle birleştirdiğini ortaya koyuyor. 2025 GLRI sıralamasının başında ABD ve Singapur yer alıyor.
Bu ülkeler, güçlü girişimcilik ekosistemleri, esnek iş gücü piyasaları ve yapay zekâ benimseme ve inovasyon konusundaki liderlikleriyle öne çıkıyor. İsveç ise eğitim ve Ar-Ge’ye yapılan önemli yatırımlar sayesinde sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Güney Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerindeki bazı ülkeler ise önemli ilerleme kaydetmiş durumda. Hindistan, BAE ve Suudi Arabistan, yapay zekâ yatırımlarından en çok fayda sağlayan ülkeler arasında yer alıyor.
En iyi performans gösteren ülkelerle daha düşük sıradaki ülkeler arasındaki fark büyüyor. Özellikle Sahra Altı Afrika, büyük risk altında. İngiltere ve Almanya dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri, ilk 10 sıranın altısını elinde tutarak genel olarak güçlü bir performans gösterirken, Danimarka, Avusturya ve Lüksemburg gibi bazı ülkeler ilk 10’dan düşerek gerileme yaşıyor.
Dünya genelindeki YZ girişimlerinin dörtte biri
GLRI raporuna göre ABD; son 10 yılda küresel yapay zekâ (YZ) yatırımlarının yüzde 60’ını ve dünya genelindeki YZ girişimlerinin dörtte birini kapsayarak YZ yatırımları ve yeniliklerinde lider konumda yer alıyor. California, Massachusetts ve Washington, önde gelen eyaletler arasında yer alıyor. YZ’den kaynaklanan işsizlik, büyük bir zorluk olarak öne çıkıyor ve uygun politikalarla ele alınması gerekiyor.
Asya-Pasifik (APAC) bölgesi, üçüncü sıradaki yerini koruyor ve bölgedeki ülkelerin yaklaşık üçte ikisi, global ilk 50’de yer alıyor. Bölgesel olarak birinci, küresel olarak ikinci sırada bulunan Singapur, bölgesel olarak birinci, küresel olarak ikinci; Çin, bölgesel olarak ikinci ve Güney Kore, yapay zekâ ve teknoloji alanlarında öne çıkan ülkeler arasında. Yönetim, iş ortamı ve dijital becerilerde küresel bir lider olan Singapur, yapay zekâ girişimciliği ve yatırımında da üst sıralarda yer alıyor.
Çin, firma düzeyinde yapay zekâ benimsemede lider konumda ve yapay zekâ ekipman kapasitesi ve araştırmalarında ilk üçte yer almasına rağmen, yönetim ve kurumsal kapasitedeki düşük puanları genel performansını negatif etkiliyor. Küresel olarak 17’nci sırada bulunan Japonya, güçlü yapay zekâ yeteneklerine sahipken, güçlü ekonomilere sahip olan Yeni Zelanda ve Avustralya, listenin başında yer alıyor.
Rapor, iş gücü piyasası dayanıklılığına yönelik üç yaklaşım tanımlıyor
1- Geleneksel yol: Örneğin İsveç, Norveç, Hollanda; güçlü sosyal güvenlik ağlarına, eğitime ve istikrarlı ekonomik politikalara odaklanıyor.
2- Yapay zekâ ve yenilik odaklı yol: Örneğin ABD; dinamik, girişimci bir ortamı ve özellikle YZ’de Ar-Ge’ye güçlü bir şekilde yöneliyor.
3- Karma yol: Örneğin Singapur, güçlü yönetişim gibi geleneksel avantajları stratejik yapay zeka yatırımlarıyla birleştiriyor. GLRI, ‘tek tip çözüm’ anlayışından, yapay zekâ, büyük veri ve ileri analitik tarafından desteklenen kişiselleştirilmiş, vatandaş odaklı politikalara doğru bir geçişi vurguluyor. Ayrıca iş gücü yaşam döngüsü boyunca yapay zekâ, blockchain ve IoT’nin kullanımını öne çıkarıyor.
Avrupa’da bölgesel farklılık var
Avrupa, iş gücü piyasası direnci açısından önemli bir performans sergileyerek en dirençli ilk 10 ekonominin altısına ev sahipliği yapıyor. Ancak, bölgede belirgin eşitsizlikler mevcut.
Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri sürekli olarak diğerlerini geride bırakıyor ve genellikle Kuzey Amerika ülkelerinden daha yüksek performans gösteriyor. Doğu ve Güney Avrupa ülkeleriyse genellikle daha düşük direnç seviyelerine sahip. Avrupa ülkelerinin yüzde 80’inden fazlası genel iş gücü piyasası direnci açısından global ilk 50’de yer alsa da bu durum, bölgesel farklılıkları gizliyor.
Örneğin, global sıralamada 5’inci sırada bulunan Almanya, yapay zekâ entegrasyonunda başarılı bir performans sergilerken; 113’üncü sıradaki Moldova oldukça geride kalıyor. Avrupa, adaptif direnç konusunda lider durumda; ülkelerin yüzde 80’i yapay zekâ düzenlemeleri, benimsenmesi ve girişimcilik açısından güçlü performans sergiliyor. Ülkelerin yaklaşık üçte biri, dönüşüm kapasitesi açısından global ilk 50’nin dışında kalıyor.
Sahra Altı Afrika son sırada
Sahra Altı Afrika, küresel sıralamada en alt sıralarda yer alan 20 ülkenin 12’sine ev sahipliği yapıyor ve hem geleneksel hem de yapay zekâyla ilgili metriklerde en düşük puanlara sahip. Buna rağmen, bölgenin genç ve hızla büyüyen nüfusu, iş gücü esnekliğinde yapay zekâ odaklı bir sıçrama için önemli bir potansiyel sunuyor. Demografik potansiyel açısından küresel ölçekte ilk 10 ülkenin altısı, bu bölgede yer alıyor. Ancak çoğu Sahra Altı ekonomisi, bu potansiyeli kullanma becerilerini engelleyen yapısal ve politika boşluklarından muzdarip. Zorluklar arasında; iş gücünün korunması, kapsayıcılık politikaları, eğitim ve öğretim yer alıyor.
MENA bölgesinde manzara karmaşık
Farklı bölgeler arasında küresel olarak dördüncü sırada olan Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, karmaşık bir manzara sunuyor. İlerleme kaydedilmiş olsa da Körfez İş Birliği Konseyi ülkeleriyle diğer MENA ülkeleri arasında iş gücü piyasası direnci açısından farklılıklar bulunuyor. Bölge, YZ ile ilgili metrikler ve stratejik YZ yatırımları açısından güçlü. Ancak ülkelerin yarısı, YZ’nin benimsenmesi ve girişimcilikte zorlukları yansıtan yapay zekâ döngüsel adaptif direnç sıralamasında geride.
Kaynak: Dünya Gazetesi