Alman Mühendisler Birliği: “Nükleer tartışmalarına rağmen yenilenebilir enerji AB’ye hakim olacak”

CLEW’in aktarımına göre, Alman Mühendisler Birliği (VDI) tarafından Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “Nükleer Enerji İçin Yeni Bir Çağa Giden Yol” başlıklı son raporunun, nükleer enerjiye yönelik artan ilginin yanlış anlaşılmalara neden olabileceği ifade edildi. Ancak IEA’nın 2024 Dünya Enerji Görünümü raporu, Avrupa için daha net bir tablo çizdiği belirtildi. Rapora göre, Avrupa Birliği’nde nükleer enerji üretimi 2010’da 854 TWh’ten 2023’te 616 TWh’ye gerileyerek, bu teknolojinin elektrik üretimindeki payını yüzde 29’dan yüzde 23’e düşürdü.
Alman Mühendisler Birliği (VDI) Enerji Uzmanı Harald Bradke, Almanya ve Avrupa’nın yenilenebilir enerjinin potansiyelini en üst düzeye çıkaran ve nükleer enerjinin tamamlayıcı rolünü kontrol altında tutan bir yola bağlı kalması gerektiğini söyledi.
IEA’nın Paris Anlaşması hedeflerine dayalı senaryolarına göre, AB’de nükleer enerji üretimi 2050 yılına kadar 860 TWh’ye çıkacak olsa da, toplam enerji üretimindeki payı yüzde 15’e düşecek. Buna karşılık, yenilenebilir enerji kaynaklarının payı aynı dönemde yüzde 45’ten yüzde 84’e yükselmesi bekleniyor. Güneş enerjisi üretiminin payının yüzde 9’dan yüzde 24’e, rüzgâr enerjisinin payının ise yüzde 18’den yüzde 46’ya çıkacağı öngörülüyor.
Bradke, bu verilerin, nükleer enerji üretimindeki artışa rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji dönüşümünün temel itici gücü olmaya devam edeceğini açıkça gösterdiğini ifade etti.
Avrupa’nın yaklaşımı
Almanya, Nisan 2023’te son üç nükleer reaktörünü kapatarak 20 yılı aşkın bir süredir devam eden nükleer enerjiden çıkış sürecini tamamladı. Bu karar, enerji krizi döneminde zamanlama açısından eleştirilse de, Almanya yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmaya devam ediyor. Öte yandan, Fransa gibi bazı ülkeler nükleer enerjiyi destekleyen politikalar izlerken, Avrupa genelinde çoğu ülke yenilenebilir enerji kapasitelerini artırmaya yönelik daha kapsamlı planlar hazırlıyor.
IEA raporuna göre, küresel ölçekte nükleer enerji üretimi 2010 ile 2023 arasında sadece yüzde 0,33 oranında artarken, toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 13’ten yüzde 9’a geriledi. 2050 yılına kadar nükleer enerji üretiminin iki katına çıkması beklenmesine rağmen, hızla artan elektrik talebi nedeniyle teknolojinin küresel enerji üretimindeki payı sabit kalacak.
Buna karşın, yenilenebilir enerji kaynaklarının aynı dönemde çok daha hızlı bir büyüme kaydedeceği öngörülüyor. Güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 5’ten yüzde 40’a, rüzgâr enerjisinin payı ise yüzde 8’den yüzde 26’ya yükselecek. IEA’ya göre, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam payı yüzde 30’dan yüzde 83’e çıkabilir.
Kaynak: Temiz Enerji