Türkiye ihracatının yüzde 11’inde demir-çelik sektörünün imzası var

MERSİN/EKONOMİ
Türkiye demir ve demir dışı metaller sektörü ağustosta 1, çelik sektörü 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ocak-ağustos döneminde ülke geneli demir ve demir dışı metaller ihracatı 8,7, çelik ihracatı 11 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde demir ve demir dışı metaller ihracatı Türkiye toplam ihracatından yüzde 4,9, çelik sektörü ise yüzde 6,2 pay aldı. İki sektör, Türkiye’nin 8 aylık dönemde gerçekleştirdiği 178 milyar dolarlık ihracatının yüzde 11,1’ini oluşturdu. Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (ADMİB) ağustos demir ve demir dışı metaller ihracatı 64 milyon dolar, çelik ihracatı 184 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. 8 aylık dönemde ise demir ve demir dışı metaller ihracatı 531 milyon dolar, çelik ihracatı 1,4 milyar doları buldu.
“Dampingli ürünler demir-çelik pazarına ciddi darbe vuruyor”
Sektörlerin geleceğe yönelik vizyonunu değerlendiren ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, “Sektörümüz, küresel rekabet koşullarına rağmen üretim ve ihracatta güçlü duruşunu sürdürüyor. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve katma değerli ürün odaklı projelerimizle hem mevcut müşterilerimize daha hızlı yanıt veriyor hem de yeni pazarlara açılıyoruz. Hedefimiz, sektörü daha fazla pazarda güçlü, yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünlerle temsil etmek. Ayrıca Çin’in yüksek kapasitesi sebebiyle dünya pazarlarına yönlendirdiği dampingli ürünler demir-çelik pazarına ciddi darbe vuruyor ve bunun kısa dönemde düzelmesi beklenmiyor. İç pazarımızı korumak için tedbirleri daha stratejik bir şekilde ele alarak yaygınlaştırmamız gerekiyor. Diğer taraftan Çinli demir-çelik üreticilerinin ülkemizi basamak olarak kullanıp Avrupa’ya yeni ihracat imkânları geliştirmesi de sanayimizin Avrupa’daki konumunu ve rekabet gücünü tehdit edebilecek bir mesele. Uzak Doğu kaynaklı bu haksız rekabeti ele alırken sadece iç pazar odaklı değil ihracat pazarlarımızı da dikkate alan bütünsel bir yaklaşım geliştirerek tedbirler almalıyız. Bu anlamda bakanlığımızın DİR’e yönelik yaptığı yeni düzenlemeyle DİİB süreleri kısaltılırken, ihracatta kullanılacak ürünlerin üretiminde en az yüzde 25 yurt içi tedarik şartı getirilmesi bu açıdan oldukça olumlu bir gelişme. Yerli üretimi destekleyen ve haksız rekabete karşı stratejik bir koruma sağlayan bu gibi uygulamaların hassasiyetle ele alınmaya devam etmesi faydalı olacaktır” diye konuştu.
Kaynak: Ekonomim