‘Türkiye’nin tekstilden vazgeçme lüksü yok’

YENER KARADENİZ/İSTANBUL
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) adına İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen Texhibition İstanbul Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı; 8’inci kez kapılarını açtı. 43 bin metrekarenin üzerindeki fuar alanında ve 5 salonda düzenlenen fuarda 500 katılımcı firma ile 125 ülkeden davetli katılımı beklenirken, 25 binden fazla ziyaretçinin ağırlanması hedefleniyor. 7 binden fazla uluslararası ziyaretçiyi katılımcı firmalarla buluşturmayı amaçlayan Texhibition İstanbul’un açılışında konuşan İTHİB başkanı Ahmet Öksüz, her yıl iki kez düzenlenen Texhibition’un AB’nin en büyük fuarı haline geldiğini söyledi. Sektörün içinden geçtiği zorluklara da değinen Öksüz, “Zor bir dönemden geçiyoruz. Sektör olarak bu yıl 8 ayda çok şükür ki büyük fedakarlıklarla 7,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek geçen sene rakamlarını yakaladık. Bunun için maliyetlerimizin altında satış yaparak ihracatı düşürmemek için çaba sarf ettik. Son bir yılda 4 kıtada 12 fuara katıldık. 10 ticaret heyeti yaptık. 5 nitelikli alım heyeti gerçekleştirdik. Burada ticaret bakanlığımızın da önemli destekleri oldu. Fuarımız prestijli fuarlar kapsamına alındı. Burada verilen yüzde 50 desteğin artmasını talep ediyoruz. Alım heyetleri için de aynı desteği istiyoruz. Biz şartlar ne kadar ağır olursa olsun sektör olarak güçlenerek var olmaya, değer kazandırmaya devam edeceğiz. Konfeksiyon ile birlikte 1 milyona yakın istihdam sağlayan, 76 milyar dolar üretim değeri ve 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlası olan bir sektörüz. Sektör olarak üretmeye, ayakta kalmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin bu sektörden vazgeçme lüksü yok. Tekstil ve giyimde üretimin tüm aşamalarını gerçekleştirebilen çok az sayıda ülke var ve biz bunlardan biriyiz. Bölgede ve dünyada stratejik önemimiz var. Küresel darboğazda bu fuara geliyorsa tüm dünya entegre gücümüz sayesinde oluyor bu. Zincirin kopmaması için sektörün desteklenmesi önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
“Ana firmayı koruyalım derken tedarikçileri batırıyoruz “
Bu kapsamda destek taleplerini sıralayan Öksüz, ekimde son bulacak yüzde 3’lük döviz desteğinin emek yoğun sektörlerde ki bunların başında hazır giyim ve tekstil geldiğini beyan ederek yüzde 7,5’e çıkarılmasının öncelikli talepleri arasında yer aldığını kaydetti. Yine kapanamayan taahhütleri olduğunu dile getiren Öksüz, şöyle devam etti: “Bu süreçte 12 ay ek süre verilirse can suyu olur. Bir diğer konu konkordatolar ekosistemi ve ticaretimizi büyük tehlikeye atıyor. Ana firmayı koruyalım derken tedarikçileri batırıyoruz. Bir firmanın batması, domino etkisi yaratıyor. Alacaklıların korunduğu bir sistemin olduğu bir çalışma lazım. Aksi takdirde konkordatolar artarak devam edecek. Sektörün daha fazla kan kaybetmemesi ve ilerleyebilmesi için 3 acil eylem planının hayata geçirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
“Makro destekler olursa biz de kaybettiğimiz gücü geri kazanırız”
Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mustafa Gültepe de, hazır giyimden bahsederek yüzde 6-7 düşüş yaşandığını ve kapasite boşlukları olduğunu belirtti. Gültepe, “Hazır giyim tekstil konusunda en büyük müşterilerin başında geliyor. İki sistem beraber düştü ve kapasite boşlukları oluştu. İhracat son 2 yılda 4 milyar dolar düştü. 26 sektör var ve en az 7 sektör 4 milyar doların altında ihracat gerçekleştiriyor. Bu sektörün büyüklüğünü ortaya koyması açısından önemli bir veri. Anadolu’ya yayılmış bir sektörden bahsediyoruz. Tekstil ve konfeksiyonu olmayan şehir yok. Dünde vardı, bugün de var ve yarın da olmak zorunda bu sektör. Dünyada ilk 10’a gireceksek tekstil ve hazır giyimin en az ilk 3’te olması lazım” dedi. Son aylarda paritenin olumlu etkisinin yaşandığını dile getiren Gültepe, “Son dönemde Mısır’a, Fas’a gidildi gibi bir algı problemi olsa da biz geçmiş dönemde yapılan planlarda Türkiye’de üretim gücünü koruyarak çevre ülkelerde üretim üssü kuralım hedefi vardı. Ama önemli olan Türkiye’deki üretimi koruyarak bunu yapmak. Kopan korelasyon birbirine yaklaşmalı ki hedeflerimizi yakalayalım. Büyük düşünmemiz lazım, biz çalışmaya üretmeye devam edeceğiz. Makro destekler olursa biz de kaybettiğimiz gücü geri kazanırız. Gelecek günler daha parlak olumlu olmak zorunda” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Dünya Gazetesi