Kur, faiz, rekabet: Türk tekstiline üçlü kıskaç

Türkiye ekonomisinin tarihsel lokomotiflerinden tekstil ve hazır giyim sektörü, bir dizi ekonomik baskı nedeniyle “sürdürülemez” bir noktaya geldiğini duyurdu. Sektör temsilcileri, acil devlet desteği olmadan ayakta kalmanın mümkün olmadığı uyarısında bulunuyor.
‘Devlet desteği artık zorunluluk’
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, sektörün 1 milyon kişiyi istihdam ettiğini ve 50 milyar dolarlık üretim hacmine sahip olduğunu hatırlatarak, yaşanan krizin sebebi olmadıklarını ancak tek başlarına çıkamayacaklarını vurguladı. Narbay, “Devlet desteği artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir” açıklamasını yaptı.
Üçlü kıskaç
Sektör liderleri, derinleşen krizin arkasında üç temel sorunu işaret ediyor:
Gelir-Gider Dengesizliği (Kur Tuzağı): Maliyetlerin son dönemde en az yüzde 249 artmasına karşın, gelirleri doğrudan etkileyen döviz kurundaki artışın sadeceyüzde %101’de kalması sektörü olumsuz etkiledi. Resmi enflasyon baz alınsa dahi, sektörün dolar bazında yüzde 27 ek maliyet yüklendiği belirtiliyor.
Uluslararası Rekabet Kaybı: Bu durum, Türk hazır giyim ürünlerini Uzak Doğu’dan yüzde 60, Kuzey Afrika ülkelerinden yüzde 45 daha pahalı hale getirdi. Rekabet gücü ciddi şekilde zayıfladı.
Döviz Bazında Yüksek Reel Faiz: 2024’te politika faizinin yüzde 50, bileşik faizin yüzde 63.2 olmasına rağmen, döviz sepetindeki artışın yüzde 16’da kalması, döviz bazında yaklaşık yüzde 40.5 reel faiz ödendiği anlamına geliyor. “Bugün hâlâ döviz bazında yüksek faiz vermeye devam ediyoruz” denildi.
Acil çözüm talepleri
Narbay, acilen hayata geçirilmesini istedikleri destek paketini şöyle sıraladı:
Net ihracata yüzde 10 kur dönüşüm desteği.
Ölçek gözetmeksizin tüm firmalara çalışan başına 2 bin 500 TL destek.
Finansmana erişimde kolaylık ve uzun vadeli krediler.
İstihdam daralıyor, firmalar küçülüyor
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Yasin Akçakaya, işletme sermayelerinin daraldığını, uzun vadeli kredilere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. İstihdamda düşüşün devam ettiğini, reelde “ivmenin aşağıya doğru” olduğunu söyledi. Akçakaya, İzmir’de birçok firmanın küçüldüğünü, köklü firmaların ayakta kalmaya çalıştığını, diğerlerinin ise “canla başla” tutunmaya çabaladığını ifade etti.
Ekonomist Bülent Toptaş, tekstil sektörünün “güçlü bir kıskacın içinde” olduğunu vurguladı:
“Dış rekabet, faiz baskısı ve sabit kurlar” sektörü zorluyor.
İşçilik maliyetlerinin (Mısır gibi ülkelere kıyasla) yüksekliği ek rekabet baskısı yaratıyor.
Enflasyonla mücadele için yüksek faiz politikasının sürdürülmesi, ihracat odaklı sektörleri zor durumda bırakıyor.
Toptaş’ın en çarpıcı uyarısı ise: “Para politikası dışında enflasyonla mücadele edecek başka bir aracımız yok.” Bu durumun, sektörün içinde bulunduğu kıskaçtan çıkışı daha da zorlaştırdığına işaret edildi.
(Kaynak: Ege Telgraf)