Lojistik sektöründe “iflas” söylemleri artıyor

Sektör temsilcileri yaşanan sorunları dile getirip çözüm önerilerini sıraladı. Son dönemde özellikle TL bazlı giderlerin dövize paralel artmaması nedeniyle maliyetlerin ciddi şekilde yükseldiğini belirten ATF Forwarding Genel Müdürü Haldun Kavrar, tahsilat sürecinde gecikmeler yaşandığını söyledi. Uzun vadeyle çalışan bazı müşterilerinin iflas korumaya girmesiyle ödemelerin aksadığını bildiren Kavrar, bu durumun finansman dengesizliğine yol açtığını vurguladı. Firmaların mevcut koşullarda operasyonlarını sürdürebilmek için maliyet kalemlerini gözden geçirdiğini anlatan Kavrar, “Şirketler verimliliği artırarak çalışan sayılarını koruma yoluna gidiyor. Sürdürülebilirlik alanında da yapısal sorunlar var. Yeterli yeşil dönüşüm adımları atılmıyor. Continental tip taşımalarda kullanılan çekicilerin tamamı dizel. Aynı durum kargo taşıyan firmalar için de geçerli. Sürdürülebilirlik hedefleri açısından elimiz kolumuz bağlı. Filomuzun yaklaşık yüzde 80’ini elektrikli araçlara dönüştürdük, binek araçlarda dönüşümü sağladık. Ancak ağır taşımadaki bireysel çabalar, sektörel dönüşüm olmadan yetersiz kalıyor. Ayrıca Mersin bölgesinde süren demiryolu hat çalışmaları nedeniyle yük taşımacılığında raylı sistemlerin devre dışı kalması da çevreci lojistik uygulamaları açısından önemli bir dezavantaj. Öte yandan firmalar e-faturaya geçiş yaptı. Tedarikçilerin önemli bir kısmının bu adımı atmaması entegrasyon sorunlarına yol açıp genel verimliliği düşürüyor” dedi.

“Mevduat faiz oranları düşürülsün”
Gümüştaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gümüştaş ise yüksek mevduat faizlerinin sıcak para akışına darbe vurduğuna işaret etti. Ticaret ve yatırıma ayrılması gereken kaynakların mevduat hesaplarında işlem gördüğünü aktaran Gümüştaş, “Sıcak para dolaşımının azalması ödemelere yansıyor, esnaf etkileniyor. Faiz oranlarının düşürülmesini talep ediyoruz. Aksi halde esnafın maddi anlamda güçlenmesi mümkün değil. Bunun yanında giderlerimizin ana kalemini oluşturan akaryakıttaki zamlar ayrı bir sorun. Şirketlerin yılbaşında belirlenen tarifeler, akaryakıt zamlarıyla geçerliliğini ve gerçekliğini yitiriyor. Mersin Uluslararası Limanı (MIP) tarifelerinin yükselmesiyle de kentimizdeki işler, İskenderun’daki limanlara kaydı. MIP yönetimi tarifelerde indirime gitmeli, sektör temsilcileriyle bağ kurup sorunları gidermeli. Liman kapılarında uzun araç kuyruklarının oluşması da artı maliyet demek” ifadelerini kullandı.

“Pazardan çekilmeler ve iflaslar yaşanabilir”
Enflasyon ve faizlerdeki gevşemenin yılsonu için iyimser beklentiler yarattığını ancak lojistik sektörü için tablonun hâlâ kırılgan olduğunu dile getiren GEVO Denizcilik ve Nakliyat A.Ş. Genel Müdürü Ertaç Tok da şöyle konuştu: “Kurun 43-47 TL bandında kalacağı öngörülse de yatırımcı güveni sarsılırsa, kurun yapısal yükselişi ihracatçıya değil, krizle boğuşan iç piyasaya ağır bir fatura çıkarabilir. Lojistik firmaları için daha büyük baskı, karbon regülasyonlarından geliyor. AB ve küresel iklim politikaları doğrultusunda düşük emisyonlu taşıma sistemlerine yatırım zorunluluğunun kapıda olması, küçük ve orta ölçekli firmalar için maliyet demek. Bunun sonucunda pazardan çekilmeler ve iflaslar yaşanabilir. Olası boşlukları hazır bekleyen yabancı firmalar hızla dolduracaktır. Sektör; düşük navlun, uzun vadeli tahsilatlar, artan işçilik ve SGK maliyetleriyle kıskaca alınmış durumda. Finansmana erişim zayıf, teknolojik dönüşüm ise artık ertelenemez. Çözüm için alternatif taşıma modlarına yönelmek, demiryolu ve deniz taşımacılığına yatırım yapmak şart. Türkiye’nin orta koridordaki konumu ve Arap yarımadasına Suriye ile Ürdün üzerinden açılacak hatlar, stratejik avantajımızı sıcak para akışına dönüştürebilir.”

Adnan AÇIKGÖZ – EKONOMİM.COM

LOJİPORT

Başa dön tuşu